SON 4 haftanın performans raporu, hiç de iç açıcı değildi Trabzonspor açısından...
Bu nedenle, Beşiktaş galibiyetiyle başlayıp, Galatasaray’ı da yendikten sonra akıl almaz bir düşüş yaşayan Ziya Doğan’ın Trabzonspor’u için mutlaka kazanılması gereken bir maçtı Sivasspor lig mücadelesi. Üstelik bir yeni kayıp, yeni bir kabus demekti Fenerbahçe maçının hemen öncesinde.
Zaten puan sıralamasındaki durum da, "mutlaka kazanma gereğini" işaret ediyordu.
Böylesine önemli bir sınavda Ersen Martin ve Fatih Akyel yoktu. Varolanlar da daha çok savunmaya baktılar. Sivas’ın iki tehlikeli gol ayağı Balili ile Mehmet Yıldız’ı durdurmaya çalışmaktan başka bir şey yapmadılar. Bir zamanlar Gökdeniz-Yattara-Fatih Tekke üçlüsüne direnmeye çalışanlar için gerçek bir lükstü bu yaşanan.
Yasir’in golü nizami
Trabzon takımı, savunmacı Sivas’a karşı 72 dakika iyi yaptığı savunmada bir kere Balili’yi kaçırıp, tartışmalı bir golle yenik duruma düştü. Bu golde Jefferson’u tuttuğu topa Balili’nin hamlesi, tehlikeli hareket sınıfındaydı.. Oysa Yasir’in attığı ancak hakemin ofsayt diye iptal ettiği "nizami gol" geçerli sayılmalıydı.
Sivas, Gökdeniz’i kapattı, Umut’u kilitledi, Marcelinho’ya ise gölge savunma bile yetti. Özellikle ilk 45 dakikada öyle pasif kaldılar ki, Sivas kalecisi Petkoviç üşüdü. Soğuk havada ısınma hareketlerini andıran, etkisiz futbol yoğun itişme içinde geçen ilk yarıda top, gol olmak istemedi. Hoş, onu gol yapmak isteyen de yoktu ya...
İkinci yarıda Marcelinho’nun yerine oyuna giren Szymkowiak, bordo mavililere hareket getirdi. Gökdeniz’in vurduğu topu çizgiden çıkaran Servet, maçın kırılma noktasına imza attı. Trabzonsporlu futbolcular, "nasıl kaçtı?" diye düşünürken, Sivassporlular maçın devam ettiğinin farkındaydı...
Trabzonspor, "faul mü değil mi?" diye tartışırken, bir üç puana daha el sallayıp, "hüzne devam" diyordu...