Paylaş
Özellikle ilk 30 dakika, Selçuk ile Colman’ın kaybolduğu, Yattara’nın maraton tribünü defilesine çıktığı, Umut ile Gökhan’ın Ankara savunmasının arasına sıkışıp kaldığı süreç oldu bu.
Buna rağmen, biri Umut diğeri de Gökhan ile mutlak iki pozisyon buldu Karadeniz Fırtınası. Umut ile Gökhan inanılmaz bu iki gol şansını, kendilerine yakışmayan biçimde dışarı attılar.
Sonuçsuz baskı
Hakem Cüneyt Çakır’ın 15. dakikada Eren’in topu ceza alanında elle kontrolünü penaltı olarak değerlendirmemesi, çok iyi niyetli bakış açısından "Gözden kaçma" olarak değerlendirilebilirdi.
Teo Weeks’in 37. dakikada ikinci sarı karttan, kırmızı kart sonucu oyun dışı kalması, sadece sonuçsuz bir baskı getirdi. Gol ise hayaldi, şişirme topla hücum anlayışıyla. Kanatlanması gerekiyordu Trabzonspor’un...
Ancak oyunu, ceza yayı ile orta alan yayı arasına sıkıştırıp, kanatları da kapayan Ankaraspor karşısında umutsuz gol girişimleriyle kan ter içinde kalırken, golü bir türlü bulamayan bordo mavililer, sahanın o ana kadarki kötülerinden Selçuk’un müthiş şutuyla arzuladığı avantajı yakaladı. Bu, Karadeniz ekibinin o dakikaya dek denediği üçüncü şut girişimiydi.
Kazanmanın mutluluğu
Bundan sonrası açılıp, saçılan Ankaraspor’un ataklarıyla Trabzonspor kontratakları arasındaki umutsuz mücadele idi. Bu dönemde Gökhan’ın kaçması, imkansız denilebilecek bir pozisyonu vardı. Kral golcü, bunu kaçırırken, bitime 5 dakika kala Tayfun’un asistine şık bir golle teşekkür etti.
Trabzonspor’un çok iyi oynamadığı ancak kazanmanın dayanılmaz hafifliğini yaşadığı, futbolu az; puanı çok maç skortif keyifle bitti.
"Futbol keyfi, az sonra" mesajıyla...
Paylaş