Eski şampiyon...

İLK maç, Sivasspor’a mutluluk, Trabzonspor’a ise kaos getirmişti.

Karadeniz ekibinin kazandığı üç puanın, sahaya giren bir münasebetsizin yaptığıyla Sivas’ın galibiyetine dönüşmesi, kayıp sezonun işin başında ilanıydı.. Hak edilmemiş bir galibiyetin, talimat marifetiyle kazanılmasıydı o yaşanan. Dün dündü, bugün de bugün... Ancak futbolu donduracak, bir havaydı dünkü.

Hem nefesi, hem de hevesi donduracak kadar soğuktu.

Uzun toplarla, buz üstünde ayakta kalma şansını sürdürmek; dengesiz hareketlerin tehlikesinden korunmaktı iki takımın da hedefi... Öylesine uzun oynandı ki top, 45 dakikanın 25 dakikasını havada geçirdi. Ve havada donmamayı başardı. İkinci bölümde topu yere indirip, son derece akıllı oynadı ve hak edilmiş bir galibiyet aldı Sivasspor takımı. Daha çok istedi, daha çok mücadele etti, çok daha iyi savaştı ve evindeki 10. maçında 10. galibiyetini kazandı.

Bileğinin hakkıyla

Daha iyi yönetilen, daha iyi çalıştırılan, daha iyi motive edilen, daha çok inanan bir takımın; geçmişi başarılarla dolu ama gamsız bir oyuncu grubuna karşı hiç zorlanmadan, elde ettiği, "kolay" bir galibiyetti. Çünkü futbolu unutan Trabzonspor takımı, kazanmak için hiç bir şey yapmadı.

Futbolun forma ağırlığıyla değil, akıl ve yürekle oynandığını kanıtlayan Bülent Uygun’un öğrencileri, bileğinin hakkıyla üç puanı aldı.

Kupada Adana Demirspor’a çarpan, son bir buçuk yılda sadece en değerli futbolcularını değil, sosyal ve sportif değerlerini de yitiren Trabzonspor, bir yeni acı yaşadı aşıklar kentinde.

Çok kötü yönetilen, en değerli oyuncuları "para ediyor" diye satılan, işe yarar diğerleri de kaçıp giden Eski Şampiyon, son dönemde yitirdikleri ile iyice dibe vurdu. Dünkü maçtaki iki savunma hatasıyla, iki forvet yanlışının ardına sığınmak, sadece kendini kandırmaktı. Oyuncularını el sıkışarak değil, otel odasından kovarcasına gönderen bir kulüpten, başka bir şey beklemek de hayal olurdu zaten...
Yazarın Tüm Yazıları