TRABZON takımı görücüye çıkmıştı. Tribündeki yeni Teknik Direktör Ersun Yanal’ın göreve başlaması, herkes için yeni bir başlangıç demekti.
Türkiye’deki "Kavgacı ofansif futbolu" en iyi uygulatan teknik adamın takımına girmek hiç kolay değildi. Bu nedenle eldeki avuçtakini sergileyip göze girmek için en iyi fırsattı Kayserispor maçı..
Yönetimin yaptığı bunca yanlışın ardından kan ter içinde bulunan Yanal Sistemi’nin değişmez parçası olmak, başarılı olmak milli takım demekti sahadakiler için..
İşte bu nedenle çok istekli, agresif ve hatta doğal yoldan motive idi, iki sezondur deplasmanda yenemediği rakibi karşısında..
El freni bırakılmış, gazına kuvvetle basılmış 150 beygirlik otomobil gibiydi Trabzonspor. Geçen haftanın hata rekortmeni Celalettin 85 dakika dışarda kaldı, Erdinç Trabzon’da bırakıldı, yerine tribünden Tolga Seyhan indirildi. Unutulan kaleci Jefferson da hatırlanmıştı. Karadeniz ekibi, rakibini önde karşılıyor, Gökdeniz ve Ceyhun yönetiminde hücuma çok çabuk çıkıyordu. Müthiş bir tempo yakalayıp, 20. dakikadan sonra inanılmaz keyifli ataklar geliştirdiler. Akıllı başlayan ancak sonuçsuz kalan... Zaten takımın da keyfi yerine gelmişti belli ki.. 45 dakikadaki görüntü, futbol iştahının yerine geldiği idi. Ancak ikinci yarıda daha çok isteyen, bunun için çaba gösteren ev sahibi Kayserispor idi. Trabon ise etkisiz kaldı. Yattara’nın iki abartılı sarı karttan haksız biçimde oyun dışı kalması, tüm dengeleri değiştirdi. Cangele’nin ortasına izin veren Celalettin kadar, üç hamlelik pozisyonu izlemekle yetinen iki stoperin, Kemal’in golüne doğrudan katkısı vardı.
Sonuç olarak bugünden itibaren çok şey değişecek Trabzon’da. Hem de çok şey...