SEZON hedefi, umudu, yaşam nedeni, kısacası her şeyi Fortis Türkiye Kupası’nda finalist olabilmekti.
Bu nedenle Sakarya’yı, Erciyes kupa maçının provası sanmıştık ama yanılmışız. Çünkü o maçta sahada olması beklenen, Gökdeniz, Umut, Ceyhun ile orta alan sigortası Ayman, dün Ziya Doğan’ın kulübesindeydi. Stepanov ise tribünde.
Belki bu sezon çok çektiği sakatlık korkusuydu, Ziya Doğan’a bunu yaptıran. Biraz da, asları dinlendirme düşüncesi. Ama Avrupa’da yedi günde üç maç oynayan takımları düşününce, bizimkilerin Avrupa kupalarında yerlerde sürünmesinin nedeni de ortaya çıkıyordu kendiliğinden.
Trabzonspor, dün yaptığıyla belki de Türk futbol tarihine geçti. 45 dakikada rakip kaleye 5 kez gidip, 4 gol bulmak, ender rastlanan bir olaydı. Yattara’nın olağanüstü performansı, farkı getirdi. İlk bölümdeki 4 golün ikisini attırıp bir de mükemmel gol attı. Gerek Çağdaş’a attırdığında, gerekse kendi golündeki şovu müthişti. Ve son 31 dakikada yerini Gökdeniz’e bıraktı. Bunun iki dakika sonrası, Ceyhun da "terleme odasına" alındı stoper Hüseyin’in yerine.
Gol yağmuruyla geçen ilk yarının ardından, ikinci 45 dakika küresel ısınmanın kuraklığını hatırlatıyordu. İddiasız bir çarşamba çift kalesi gibiydi. Ergin’in "defansa ihtar" golüyle, Gökdeniz’in arka direkteki Ömer Rıza’ya çarptırdığı final sayısı olmasa, sahadakinin futbol olduğuna kanıt istenecekti. Kısacası, ilk yarısı mümemmel, ikinci yarısı can sıkıcı bir karşılaşma idi.
Hakem Müftüoğlu, 3. dakikada Hüseyin’in Cangele’ye yaptığı harekette penaltı vermemek, 42. dakikada Martinez’in topu ceza alanı dışında tokatlamasına, kırmızı kart göstermemekle hata yaptı.
Hem üç puan hem de kupaya moral kazanmak için çıkmıştı Trabzonspor. Yitik sezonda, dünkü çifte kazançtı.