İŞİN rengi, baştan belliydi ama görünen oydu ki, Trabzonspor kulübesine yansımadı.
Şenol Güneş, ortada Fatih, onun arkasında Szymkowiak, sağdan Yattara, soldan da Gökdeniz’le 3 koldan Malatya kalesine akarken, bu takımın yakın geçmişte aldığı 5’er gollü yenilgileri de düşünmüştü.
Ancak dün akşamın gerçeği sarı kırmızılı ekibin genç kalecisi Bora idi. Bordo mavili ekibin 10 net gol pozisyonundan 7’si genç eldivene takılıyor ve Trabzonspor, forvetinin beceriksizliği ile birlikte Bora’nın ellerine teslim oluyordu.
Feyyaz Uçar, Yattara’ya önde Ramazan, arkada da Aytaç’la ikili markaj uygularken, bu oyuncuyu durdurmakta güçlük çekiyor ancak Gineli’nin ortaları takım arkadaşlarıyla bir türlü buluşmuyordu.
Karşılaşmanın son 30 dakikası Trabzonspor’un 4, Malatyaspor’un da 3 forvetle oynadığı bir şekle dönüştü. Sanki, ‘Atan kazanır’ gibi bir oyun oynandı. Şenol Güneş, Yattara’yı oyundan alarak Malatya’nın işini kolaylaştırıyor daha rahat çıkmasına ortam sağlıyordu.
Gökdeniz konusu
Son dakikalardaki 2 önemli pozisyon da golle sonuçlandı. Erdinç’in Effa’ya yaptığı hareket, Erol Ersoy’un penaltı düdüğü Mert’in ayağından Malatyaspor golüne dönüşüyor ancak bu hakemin çizgi dışındaki hareketi ceza alanına taşıması gerçeğini değiştirmiyordu. Bu karardaki tek doğru, kırmızı karttı.
5 dakikalık uzatmanın son 30 saniyesinde Eller’in ortasına Fatih Tekke’nin iki hamlelik mükemmel golü Trabzonspor’a kaybettiği bir maçı 1 puan olarak geri getiriyordu.
Malatya’daki futbol akşamında Bora’nın yıldızlaştığı karşılaşmanın bir başka sorusu da Gökdeniz konusundaydı. Gökdeniz’i oynatmak, kazanmak mı yoksa kaybetmek midir sorusunun yanıtı; İyi bir Gökdeniz’in her takıma ve özellikle de Trabzonspor’a çok gerekli olduğu idi. Ve tabii, Yattara gibi bir tehlikenin sakatlanmadıkça sahada kalmasının nedenli önemli olduğu da.