LİGE verilen milli maç arası, Beşiktaş sendromunu onarmıştır diye umuyorduk, yanılmışız.. Gerçek şu ki, Trabzon takımındaki bahar düşüşü devam ediyor.Gaziantep ve Beşiktaş kayıplarının ardından dünkü Ankaraspor beraberliği, düşüş grafiğinin son bölümü oldu. Son dört maçta iki yenilgi, bir beraberlik ve bir galibiyet iyi performans olmadığı gibi, üçüncülüğü de tehlikeye sokan bir eğri oldu.Aslında maçın özeti, Trabzonspor takımının doğruları yaptığı anlarda, akılalmaz yanlışları inanılmaz biçimde birbiri ardına sıralamasıydı. Örneğin, özellikle ikinci yarıda uygun pozisyonlarda sahanın en iyisi kaleci Jevriç öylesine direndi ki, G.Saray maçında kendisine "bu mantar kaleciyi de nereden buldular?" diyenlere Avni Aker'den cevap verdi. İş baştan eğri büğrü gitti Trabzonspor için.. Konuk takım kaptanı Şenol’un Szymkowiak’a yaptığı hareketi, hakem Hakan Sivriselvi tarafından biraz abartılı biçimde kırmızı kartla cezalandırılmasa, konuk ekip böylesine motive olmayacaktı belki de.. Ve eğer Trabzonlu oyuncular, 13. dakikada sol çaprazdan pas olarak kullanmaya hazırlandığı frikiğe itiraz etmese, cepheye alınan atışta bir-iki kişilik baraj kurulsa ve Petkoviç uyumasa, 35 metreden filelere giden ilk gol olmayacaktı. Ve de ilk golden ders alıp 5 kişilik baraj kurdurduğu ikinci frikikte oyuncular açılmasa top defanstan sekmeyecek, ikinci gol de gerçekleşmeyecekti. Bunların hepsi birden olup, topu tüfeğiyle rakibinin üzerine giden Trabzonspor golü başaramayınca ilk yarı skoru da 2-0 oldu.Seyir zevki vardıAslında gerek hesapta olamayan iki gol, gerek rakibin Yattara, Gökdeniz ve Fatih’i teslim alması ve gerekse üst düzeydeki futbol direnci Trabzon’un keyfini kaçırdı. Buna reğmen seyir zevki zirve yapan bir ikinci 45 dakika izledik. Maçın bu bölümünün Ankaraspor yarı alanında oynaması, çok sayıda gol pozisyonu bulunması ve direncin son 15 dakikada kırılabilmesi dikkat çekiciydi.. Szymkowiak’ın attığı golle hareketlenen bordo mavililier, Fatih’in beraberlik golüyle bitkisel yaşamdan çıktılar. Ancak, kendilerine hayat verecek galibiyet golünü bulamadılar. Trabzon’un yaşadığı, denizi geçip su birikintisinde boğulmaktı.