Bitmeyen Umut

GÖKHAN, Selçuk’un kornerinde 3 kişinin arasından yükselip kafayı vurduğunda maç kronometresi, 49. dakikayı gösteriyordu. Ve bu, ilk yarıda Selçuk’un 25 metreden savurduğu füzenin ardından pozisyona benzer ilk gol girişimiydi.

İlk devrede rakibin başını döndüren, bıkmak tükenmek bilmeyen koşularla Trabzonspor’a zihinsel yorgunluk veren Denizli takımı, Bal Yapmayan Arı örneğini sergiliyordu.

Bu kadar çok koşup, tek pozisyon yaratamamanın başka tanımı ne olabilirdi ki.

Ve Denizli’nin Gökhan’ın golünün ardından saldıracağını umanlar fena halde yanıldı.

Saldıran, galip durumdaki Trabzonspor, savunan ise yenik Denizlispor idi.

Yattara’nın yokluğunda sağ kanadı kullanan Isaac, bomboş kale yerine arkasından gelen savunmacının ayağına vurdu topu. Bir sonraki pozisyonda ayağına doladı.

Orta alanda Selçuk yine çalışkan, Colman iyi niyetli idi. Ama en iyisi yine Hüseyin’di.

Forvet ise hayal edilenden çok uzaktı. Gökhan Ünal ile Umut Bulut arasındaki uyum sorunu, daha doğru söylemiyle uyumsuzluk, Denizli’de de devam ediyordu.

Isaac, rakibi değil kendisini yıpratıyordu. Öylesine goller kaçırıyordu ki "Bir gün belki atar" umudunu azaltıyordu her seferinde.

Yıldızlarıyla kazandı

Karşılaşmanın son 10 dakikası, sadece hücum ve savunmanın olduğu iki hatlı oyuna döndü. Uzun toplarla savunmaların hata yapacağı, forvetlerin gol atacağı garip bir hale geldi.

Yani estetiği, tekniği, taktiği olmayan itiş-kakış garip bir mücadele haline geldi.

Böyle olunca gol de karambole kaldı.

Futbolun kendisi karambol olunca, gol olmadı ve Trabzonspor yarım pozisyon ile tek gol atıp, üç puanı aldı götürdü.

Çok iyi oynamasa da iyi mücadele etti ve yıldızlarıyla kazandı Trabzonspor. Önemli olan kazanmak ise başardı deplasmanda..

Yattara’sız Ege akşamında sahanın en iyileri alışkın olduğumuz gibi Egemen, Song ve Hüseyin idi.

Zaten Yattara, Umut, Gökhan’ın iyi olduğunda bu iş bitecek. Trabzonspor, zirve yoluna girecek

Bekliyoruz bitip, tükenmeyen umutla.
Yazarın Tüm Yazıları