Bir klasik daha

HALILHODZIC’in 65. dakikada yaptığı, ‘pişmiş aşa su satmaktı’ en basit deyimiyle.. Yani Fatih Tekke’nin kenara alınması..

O dakikaya kadar son derece ‘tedbirli’ olan Gençlerbirliği, dalga dalga gelmeye başladı Trabzon’un üzerine.. Ve çok geçmeden de golü de buldu.

Gençlerbirliği’nin iyi uyguladığı baskılı oyun sisteminin Trabzonspor’un hoşuna gitmeyeceğini söylemek kehanet sayılmazdı. Özellikle orta alanda baskıyı bu denli iyi yapan bir takıma karşı yapılacak en iyi iş, konuk ekibin ileride kurduğu defansının arkasına en kısa yoldan bir şekilde sarkmaktı.

Trabzonspor, ilk 45 dakikada bu işi başaramadı. Bunda Yattara’nın Baki Mercimek’in görüntüsünden korkması da önemli bir etkendi. Ya da ‘Fatih Tekke kesin dönüş yaptı, nasılsa atarız bir tane’ mantığı da etkili olabilirdi.

Hem ilki hem de ikincisi doğruydu ama ikinci yarıda Yattara da Baki’yi fena yaptı; Gençlerbirliği de Trabzon’u..

Kaptan Tekke, Yattara’nın ard arda üç kez rakibe çarptırdığı korner serisinin sonuncusunda topu Fatih’in kafasına programladı. Tekke’nin kafası ise gole programlıydı her zamanki gibi..

Petkoviç’i mumla arattı

Geçtiğimiz haftanın ‘Galatasaray Fatihi’ Gençlerbirliği, ilk yarıda çok akıllı mücadele etti. Mehmet Çakır ile bu bölümde iki mutlak gol şansını kullanamadılar. Ancak Çakır, ikinci yarıda attığı golle hem kendisini affettirdi hem de Galatasaray maçındaki performansının tesadüf olmadığını kanıtladı.

Kazanmayı daha çok arzu eden Gençlerbirliği bir puanla yetinirken, ‘ya kaybedersem’ korkusundaki Trabzon ise yenilmemeyi başardı(!)

Pimi çekilmiş el bombası gibi gezen ne yapacağını kendisi de bilmeyen ve Petkoviç’i mumla aratan kaleci Jefferson, hata rekortmeni savunma, boşa çabalayan orta saha ile stoperliği daha uygun gol atmaz santrfor Mehmet Yılmaz’ın performansının doğal sonucuydu bu..

Bayramdı dün.. Sevinmek istiyordu Trabzon’daki insanlar..

Takımlarını desteklediler, 12. adam gibi. Ama bir kez daha sevinemediler..

Ve sonra son dönemlerde Avni Aker klasiği haline geldiği üzere isyan ettiler, ‘Atay Aktuğ istifa’ sloganlarıyla..

Kader değildi elbette ama başarıya alışkın insanlara çok dokunduğu da kesindi.
Yazarın Tüm Yazıları