SİVASSPOR galibiyeti elbette önemliydi. Ancak her şeyin bittiği anlamına gelmiyordu. İşte Trabzonspor’un yanıldığı nokta tam burası idi. İyi top yapmak, hücumu kanatlara yaymak, şut atmak, yan topları iyi kullanmak, duran topları iyi değerlendirmek önemli ancak kazanmak için tek başına yeterli değildi.
Çünkü futbolda gol yememeyi başarırsanız, sadece kaybetmezsiniz. Atarsanız, kazanırsınız. Tabi gol atacak forvetiniz varsa. Hollanda’daki hazırlık maçlarında atılan 13 golün sadece üç tanesi forvet oyuncularına aitti. Kalanlar, savunmacılar ile orta sahadakilerin marifeti idi. Sivas maçı da iki orta sahanın golleriyle kazanıldı. Diyarbakır karşılaşmasında yeni transfer Gabric’in son dakikada su kaynatması, dengeyi baştan bozdu. Avni Aker, “soldan saldıracak” bir Karadeniz Fırtınası bekliyordu. Saldırı da gol de sağdan geldi dün akşam. İkinci hatta üçüncü beklenirken, geçen sezonlardaki hastalık nüksetti. Kaçırdıkça, kaçırdılar ve bunun bedelini ağır ödediler. Bağıra bağıra Yokluktan zar zor kurulan Diyarbakırspor takımı, çok iyi mücadele etti, iyi direndi ve bordo mavililerin konsantrasyon kaybı yaşadığı anda darbeyi vurdu. Konuk ekip, ciddi anlamda üç kere geldi, biri Cale-Giray, diğeri Egemen’in hatasından iki gol atıp, çok önemli üç puan kazandı. Oysa Diyarbakır’ın Tazemeta’sı bağıra bağıra geliyordu. Trabzon duymadı, görmedi ve yandı. Ve Avni Aker’de “Fatih Tekke” sloganları, yeniden yükseldi.