ANKARAGÜCÜ GEREK DUYARSA

Herşey, Ankaragücü’nü bugüne getirenlerin istediği gibi gidiyordu.

Haberin Devamı

Son bir kongre ertelemesiyle, federasyondan transfer yasağının kaldırılmasına ilişkin bir hamle ile sonuç alınırsa, işler birilerinin istediği yola girmiş olacaktı.
Aday da çıkmadığına göre, “Ne yapalım, iş başa düştü” diye geri dönmenin son gerekçesi de geçerli hale gelecek, arkasına bakmadan gidenler güle oynaya dönecekti.
Siz bakmayın onların, “Geri dönüşüm yok. Aday değilim” laflarına. Her açıklamanın sonundaki “Ankaragücü gerek duyarsa her zaman göreve hazırız” cümlesinden yola çıkmak doğrusu.
Zaten anahtar cümle de “Ankaragücü gerek duyarsa...”
Ankaragücü’nün bu “gereksiz gereklilik” noktasına kamuoyunca üç maymun oyunuyla yanıt verildiğinden, istediğini yapmak ve tabi bol keseden atıp tutmak kolay.
Son dönemin moda anlayışı, “Önce muhtaç et, sonra da ihsan eyle...” mantığıyla hayata geçirilen bir senaryo bu.
Tıpkı 30 Ağustos 2009’da yazılan gibi...
Bu günlere gelişin, o günlerde açılan ilk perdesi gibi...

Haberin Devamı

İKİ SERT İDDİA VE CEVABI

Tükenen daha doğru deyimiyle tüketilen Ankaragücü’nün geldiği nokta hepimizin malumu...
Doksan küsur milyon TL borç, genç amatörlerden kurulu bir takım, ödenemeyen doğalgaz, elektrik paraları, kapıya dayanan hacizler ve hiç bitmeyen bir kavga...
Eski Başkan Cemal Aydın ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasındaki kavgaya yeni bir unsur eklendi üç gün önce...
Türkiye Cumhuriyeti Başkenti’nin Valisi Alaattin Yüksel, Beştepe Kavgası’nın yeni aktörü. Bakmayın siz açıklamanın altında Basın Bürosu imzası olduğuna.
Vali Bey olur vermeden o yazı binadan çıkamaz.
Üstelik Vali Yüksel’in açıklaması, alışılagelmiş devlet üslubunun üst tonunda...
Yani biraz sert. Daha doğrusu çok sert...
Özellikle iki ifade var ki, kavga çıkaracak türden.
“Ankaragücü’nü aymazlık, sorumsuzluk ve her türlü çıkar beklentileri ile Süper Lig’den düşürenler...” diye başlayan cümle, ortaya söylenmiş gibi görünse de doğrudan “Mevcut yönetimi ve arkasındakileri” hedef alıyor. Altından zor kalkılacak ağırlıkta bir itham...
Finaldeki “Spor; edepli, adaplı ve ahlaklı insanların işidir” cümlesi de bir tanımlamadan çok sarsma hatta silkeleme amaçlı bir ifade.
Ve sokaktaki bir çok insan tarafından da kullanılan bu cümleler, söyleyenler ve de mutahapları açısından önemli.
Ve elbette varsa cevabı da...

Haberin Devamı

EĞER ANKARAGÜCÜ HALA VARSA

Ve bu açıklamaya, Genel Menajer Hikmet Hancıoğlu’ndan alt tonda bir ‘cevabımsı’ geldi.
“Cevabımsı” diyorum çünkü kısık tondaki bu söylem bir cevap değildi.
Ve zaten cevap makamı, “Ankaragücü’nü aymazlık, sorumsuzluk ve her türlü çıkar beklentileri ile Süper Lig’den düşürenler...” cümlesinin hedefindeki yönetim olmalıydı.
Yenisi veya eskisi ama Ankaragücü Başkanı olmalıydı.
“Eşdeğeridir” derseniz, “Ankaragücü Kulübü Basın Bürosu” olmalıydı.
Ancak bu iddiaların mutlaka bir cevabı olmalı...
Ankaragücü’nün bir duruşu olmalı...
Elbette Ankaragücü, hala kaldıysa; hala varsa...

Yazarın Tüm Yazıları