Paylaş
2004-2005 yıllarından itibaren o dönem sigorta kurumları, bu kapsamdaki tedavi giderlerini, yönetim kurulu kararlarıyla ödemeye başladılar... Konunun yasal dayanağa kavuşması 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile oldu. Dolayısıyla SGK, 1 Ekim 2008’den itibaren, belli şartlar altında sağlık hak sahiplerinin tüp bebek tedavilerini karşılamaktadır.
Aranan şartlar
2008 yılından bu yana, genel sağlık sigortalılarının bu kapsamdaki tedavi giderlerinin SGK’ca karşılanabilmesi için, aşağıdaki şartların varlığı birlikte aranmaktadır:
* Yapılan tedaviler sonrasında normal tıbbi yöntemlerle çocuk sahibi olamadığının ve ancak yardımcı üreme yöntemi ile çocuk sahibi olabileceğine dair sağlık kurulu raporu düzenlenmiş olması,
* 23 yaşını doldurmuş, 40 yaşından gün almamış olması,
* Uygulamanın yapıldığı merkezin Kurum ile sözleşmeli olması,
* Son üç yıl içinde diğer tedavi yöntemlerinden sonuç alınamamış olduğunun SGK ile sözleşmeli sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulları tarafından belgelenmesi,
* En az 5 yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması.
Devam eden bir başka mağduriyet
SGK, eşlerden herhangi birisinin soybağı kurulu bir çocuğu var ise tıbben lüzum görülse bile tüp bebek masraflarını karşılamamaktadır.
Örneğin; önceki eşinden bir çocuğu olan erkeğin/kadının, sonradan evlenmesi durumunda, çiftlerin çocuk istemesine rağmen, tıbben lüzum olsa bile SGK tüp bebek masraflarını karşılamamaktadır.
Eşler, çocuğu evlat edinmişler ise bu şarttan muaf sayılmaktadırlar. Yani, evlat edinilmiş bir çocuk var ise, tıbben uygun görülmesi ve diğer şartların da varlığı halinde SGK tüp bebek masraflarını karşılamaktadır.
Bu durumun ciddi mağduriyetlere sebep olduğu bilinmektedir. İkinci evliliğini yapan çiftlerden birisinin önceki evliliğinden çocuğu var ise tıbben lüzümlu olsa bile SGK tüp bebek masraflarını karşılamıyor. Bu uygulamanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu ise ortadadır.
Kaldı ki, kanuni bir dayanağı da bulunmamaktadır. İdari bir kararla bir düzenleme yapılarak sorun çözülebilir...
Gerçekten de tüp bebek tedavisinin SGK tarafından karşılanmasına ilişkin, 5510 sayılı Kanunun 63. maddesi birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen sınırlama yer almamaktadır. Bu husus Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliğinin 26 ve Sağlık Uygulama Tebliğinin (4.5.4.K) maddesiyle sınırlandırılmıştır.
İstenir ise, idari bir kararla ve kolayca düzeltilmesi mümkündür.
Yaşanan mağduriyet
Aranan şartlardan son şart, yani ilgilinin belli sigortalılık süresine ve prim gün sayısına sahip olması, ciddi mağduriyetlere sebep oluyordu. Özellikle eşlerin her ikisinin de genel sağlık sigortalısı olduğu durumlarda sorun ortaya çıkmaktaydı.
Örneğin; eşlerin her ikisi de GSS’li (SSK, Bağ-Kur, ES) olduğu halde, kadının 5 yıllık sigortalılık süresi ve en az 900 sigorta günü yok ise, eşinin 10 yıllık sigortası ve 5 bin günü olsa bile tüp bebek masrafları karşılanmıyordu.
Diyelim kadın çalışmasa, eşi üzerinden sağlık yardımı alıyor olsa bu sorunla karşılaşmamaktaydı. Kadın ve erkek her ikisi de sigortalı olan eşler adeta cezalandırılıyordu.
Kolaylaştırılan şart
Yaşanan bu mağduriyet 5 Kasım 2011’den itibaren ortadan kaldırıldı. SGK Sağlık Uygulama Tebliğindeki değişiklikle eşlerin her ikisinin de GSS’li olması halinde, aranan sigorta yılı ve gün sayısı şartı artık, her ikisi açısından birlikte değerlendirilecek. Yani, kadın 5 yıl ve 900 gün şartını taşımıyorsa, eşinin bu şartları taşıması halinde, yine de tüp bebek masrafları karşılanabilecek...
En fazla iki deneme karşılanıyor
Şartların birlikte varlığı halinde SGK, genel sağlık sigortalısı kadın ise kendisine, erkek ise bakmakla yükümlü olduğu karısına, en fazla iki deneme ile sınırlı olmak üzere uygulanan tüp bebek tedavilerine ilişkin giderleri karşılıyor.
Paylaş