Paylaş
Kara yoluyla dolaşılacak ülkeler sıralamanızda Almanya kaçıncı gelir bilmem. Benim aklıma pek gelmezdi. Bu haftaya kadar.
Almanya’da tekrar ve tekrar gittiğim şehirleri Berlin, hadi bilemediniz bir de Hamburg ile sınırlı tutarken ben, meğer ülkede ne cevherler varmış.
Niyet ederseniz buyrun size bir rota... Test edilip onaylandı.
1- BERLİN’E UÇUN
Berlin’de havaalanında arabanızı kiralayın. Brandenburg eyaletindeki Kremmen kasabasına yol alın. Sommerfeld adlı küçük otele yerleşin. Bu otelden, bornozlarından bir tane satın almadan ayrılmayın. Pişman olabilirsiniz. Otelin en büyük özelliği arkasındaki göl... Sabah uyandığınızda tembellik etmeyin, göl kenarında yürüyün; her zaman bulamazsınız.
2- SARAY MOLASI
Ertesi sabah Kremmen’den çıkıp bir buçuk saat mesafedeki Rheinsberg Sarayı’na uğrayın. Grienericksee Gölü kenarındaki sarayın yerinde 13’üncü yüzyılda bir kale varmış. Ama arazi yıllar içinde defalarca el değiştirdikten sonra, 1730’larda veliaht prens Friedrich’in yaşaması için babası buradaki Rönesans döneminden kalma yapıyı alıp eve çevirtmiş. Prens, hayatının en güzel dört yılını burada geçirdiğini söylemiş hep. Birleşmeden önce Doğu Almanya’da büyük bina az olduğundan burası diyabet hastaları için senatoryuma çevrilmiş.
3- DÜNYADAKİ CENNET
Bir buçuk saatlik bir yol daha yapıp Mecklenburg-Vorpommern eyaletine varın. Bu eyaletin 1,900 kilometrelik kıyısı karayı Baltık denizine bağlıyor. Dünya üzerinde cennet varsa, orası burası. İrili ufaklı 2 binden fazla göl var, nehirleri eyalet boyunca 25 bin kilometre akıyor. Haliyle her türlü su sporu yapılıyor.
Bir de bisiklet... Buraya tatile gelenlerin üçte biri bisikletle seyahat ediyor. 52 tane “Bed & Bike” (yatak & bisiklet) oteli var. Bisikletle seyahat eden biri her türlü ihtiyacına buralarda karşılık bulabiliyor.
Bu eyalette mütevazı bir konaklama niyetindeyseniz Fleesensee Gölü kenarındaki Iber Otel’e yollanın. Spa’sı falan da var. Ama hayatta ilham peşindeyseniz doğrudan Radisson Blu Resort Schloss Fleesensee’ye gidin. Eski bir kaleden dönüştürülen ve sağlam bir yangın atlatan bina vaktiyle hastane, bir ara da bir işletmenin çalışanları için tatil yeri olarak kullanılmış, beş yıl önce otele çevrilmiş. Kalmayacaksanız bile gidin terasında bir kahve için. Böyle bir bahçe manzarası ben bugüne kadar görmedim, sizi bilmem. İnsanın o bahçede dört nala koşası, hatta bayır aşağı yuvarlanası geliyor.
4- ÇİFTLİK ZİYARETİ
Ertesi sabah yeniden arabanıza atlayıp yola koyulun. Şimdi hem otel hem de davetler için kullanılan tarihi Crivitz-Basthorst çiftliğinde mola verin. Buranın bahçesinde pek numara yok ama dekorasyonu görülmeye değer. Tek bir vazodan tutun da duvar kağıtlarına kadar her şeyi düşünülmüş. Bu binanın içiyle bir gün önceki otelin bahçesini birleştirin, beni hayatımın sonuna kadar orada bırakın, bir yere kımıldamam.
5- BİRAZ DA ŞEHİR
Kırsaldan biraz çıkma niyetindeyseniz 45 dakika daha yol yapıp Schwerin’e yol alın. Şehir dediysek öyle metropol gelmesin aklınıza. Schwerin’in üçte biri göl, üçte biri bahçe, üçte biri bina. Buranın nüfusu 130 bin iken, birleşmeden sonra azalarak bugün 96 bine kadar gerilemiş. Her yerde olan şey... Genç nüfus büyük şehirlere göçmüş. Birleşmeden sonra evlerin eski sahipleri bulunup evleri onlara teslim edilmiş. Kimi geri taşınmış, kimi evini satmış. Birkaç güzel Bauhaus tarzı ev de görebilirsiniz burada.
Schwerin’de hiç kuşkusuz görülecek yer Schwerin Sarayı. Kendi de bahçesi de şahane. Masal diyarı gibi bir yer.
6- DÖNÜŞ
Üç-dört gün yollara vurduktan sonra Schwerin’den birkaç saatte Hamburg’a varıp İstanbul uçağına atlayın. Bu rotayı yapın, ruhunuz dinlenecek, gözünüz gönlünüz açılacak, bana teşekkür edeceksiniz. Sonra İstanbul’a nasıl adapte olursunuz, bilemem.
Paylaş