Paylaş
Geçtiğimiz akşam bir grup insan bir otel odasında buluştuk.
Otel odası derken utanır insan tabii. Bu önceden, Conrad’da Obama ve Ahmedinecad’ın konakladığı odadan hallice bir şey. Panaromik Ystanbul manzaralı devasa bir terası olan lüks bir daire diyelim...
Buluşma amacımız haz dolu bir gece yaşamak. Vesilemiz, bu ara tüketicinin evde ne gibi hazlar yaşadığını araştırmayla meşgul olan Magnum Mini.
Bu kadar iddialı ortaya atılıp bize bir gece boyunca sürpriz hazlar yaşatacaklarını söyleyince sırf meraktan atlayıp gidiyorum.
Sürprizler evde nasıl farklı hazlar alabileceğimiz konusunda tüyolar veren uzmanlar.
Önce Dilara Erbay geliyor. Biz iyi yemek yapmak el becerisi diye düşünüp “içine sevgi de katılmalı” klişesinin etrafında gezinirken, Erbay iyi yemek yapmanın kriterlerini sıralıyor: “Malzemeyi tanımak, insanları tanımak, felsefe bilmek, yaşam bilgisi.”
Erbay “Bana göre hazzın içinde mutlaka heyecan ve şaşırmak var” diyor. O sadece bir lokmayı ağzınıza attığınız anda hissettiklerinizle ilgilenmiyor: “Yedikten sonra başınıza ne gelecek? Kimyanızda ne gibi değişiklikler olacak? Burada nasıl bir hazdan söz edebiliriz... Ben bununla da ilgiliyim.”
Evde haz denildiğinde mesela, doğrudan aklımıza gelen şeylerden biri çikolata. Marketten alınan bir çikolata paketini alıp yemenin ötesinde çikolatadan nasıl bir haz alabiliriz dendiğinde Erbay ne yapıyor bakın...
Önce iyi malzeme kovalıyor. Gidip marketten herhangi bir çikolata değil, Belçika çikolatası alıyor. Ondan sonra “Oturup bunu yiyeyim” demiyor, o çikolataya doku verme peşine düşüyor. Mesela o çikolatayı eritiyor. Sonra donduruyor. Bununla da yetinmiyor, yerken ağzına kıtır kıtır bir şeyler gelsin diye biraz haşhaş ve deniz tuzu ekliyor. Bir de nar tanelerini serpti mi, ısırdığında ekşi ve sulu bir doku daha elde etmiş oluyor. 10 saniyede yuttuğunuz bir gofret mi, yoksa 10 dakikada hazırlayacağınız bu karışım mı daha fazla haz verir? Tabii ki ikincisi.
Erbay’dan sonra, saf yağlardan insanlara iyi gelecek karışımlar hazırlayan Ayşe Tolga bir tepsi saf yağla salona giriyor. Ve kendi kendimize hazırlayacağımız birkaç yağ karışımının ve bitki çaylarının evdeki hazlarımıza ne gibi katkılarda bulunacağından bahsediyor. Saf yağları asla tek başına kullanmamak, küvetteki suya damlatmamak gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Yapmamız gereken 100 mililitre baz yağın (zeytinyağı, ayçiçeği yağı, kayısı çekirdeği yağı vb) içine iki üç damla saf yağ eklemek.
Bahar Kongel’e göre eve gider gitmez pijama veya pis bir eşofman çekmek yerine ev giysileriyle evdeki hazzımızı artırabiliriz. Artık bir sürü ünlü markanın sade ve sportif ev giysisi koleksiyonları çıkarmasının nedeni buna uyanmış olmaları. Bunların çoğu öyle güzel ki dışarıda bile giymeye imkan tanıyor. Hem rahatlar hem de estetik.
Kongel bir de açık dolap önerisinde bulunuyor: “Giysilerinizle devamlı yüzleşiyorsunuz. Her sabah giymediğiniz şeyler size bakıyor. Baktınız ki onları farklı şeylerle kombinleyemiyorsunuz, onlardan kurtulmanın vakti gelmiştir. Önemli olan ne kadar çok giysiniz olduğu değil, onları ne kadar çok şeyle kombinleyebildiğiniz.”
Paylaş