Paylaş
Geçtiğimiz hafta TOKİ’nin Yalova’da 2 bin kişiye mezar olan ve “Ölüm Ovası” diye anılan Hacı Mehmet Ovası’na yüzlerce konut inşa etmesini eleştirmiş ve “Başka yer mi yoktu TOKİ?” diye sormuştum.
TOKİ’den sorulara yanıtlar geldi.
İkna olup olmamak size kalmış.
1- 3 katlı bir yapıya 11 metre (yapı yüksekliğinin daha fazlası) kazık çakacaksınız ve maliyet sadece yüzde 10 artacak. Gülelim bari... Fore kazıkla yapılmış inşaatlar nasıl bu kadar ucuza mal oldu?
“Bodrum + zemin + 2 katlı yapılara (radye temeller için müsaade edilebilir sınır değerlerin altında olduğundan) radye temel yapıldı.”
(Van depreminin ardından uzmanlar, Türkiye’de uygulanan bu “radye temel” sisteminin depreme dayanıklı olmadığını savunmuşlardı. Hatırlayalım.)
“Bodrum + zemin + 3 katlı yapıların -oturma probleminden dolayı- fore kazıklı temellere taşıttırılmalarına karar verildi.
790 metrekare temel altında 11.4 metre uzunluğunda ve 65 santimetre çapında 90 kazık yer aldı.
Kazık imalatının maliyeti 195 bin 719 lira.
Bir temel altı için 40 ton demir kullanıldı, bu da 60 bin lira ek maliyet getirdi.
Bir bloğun toplam yapı maliyeti 2 milyon 212 bin lira.
Bu hesaplara göre de kazıklı temel imalatının ek maliyeti yüzde 11.5...”
(TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yalova Temsilcisi Mahmut Renkler bu konutları 2006’da temelleri atılırken incelediklerini, zemin çalışmalarını yeterli görmediklerini söylemiş, “Malzeme eksik kullanıldı, temel dolgusundaki demir yarı yarıya eksildi. Malzemeden çaldılar. Bunları TOKİ’ye ilettik” demişti. Acaba bu yüzden mi süper-ekonomik?)
2- Fore kazık sayısı üstyapı yükünün tamamını taşıyacak sayıda olmalı. Bu binanın altında kaç adet kazık çakıldı?
“Fore kazıkla zemin ıslahı yapılan her blok temelinde 90 adet 11.4 metre uzunluğunda, 65 santimetre çapında kazık yer aldı.”
3- Yalova’ya Bursa veya Orhangazi tarafından girdiğinizde konut yapılacak deprem açısından çok daha az riskli sağlı sollu bir dolu yer var. Ayrıca Yalova’nın içinde sağlam zeminli iki tepe var. Niye ille de “Ölüm Ovası”nda konut yapmaya diretildi?
“Çağımız teknolojisinde deniz üstüne yüksek otel inşa edilebilirken bir alanın “Ölüm Ovası” olarak tanımlanması yanlış.
Bu alanın yerleşime uygunluğu ilgili belediyesince ve dönemin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nce değerlendirildi ve uygun bulundu.”
(Bu cevap beni tatmin etmiyor. 2 bin kişi bu “doldurma” bataklıkta enkaz altında kalmış. TOKİ konutlarının inşasına, denize otel yapan Dubaililer kadar para harcayamadığımız da ortada. Samsun’da sel basan binalar da belediye ve bakanlıktan onaylıydı, dere yatağında ıslah çalışması olmuş, her türlü rapor alınmıştı.
Yine olan oldu. Risk almaya değer mi? Dolayısıyla sorumu tekrarlıyorum. Başka yer mi yoktu TOKİ?)
Paylaş