2005’te New York’ta başlayan Hollaback! hareketi “Canımız Sokakta” ve “Canımız Kampüste” adıyla İstanbul’a ulaştı.
Tacizcinizin fotoğrafını çekip siteye yükleyerek azıcık bir utanma duyguları varsa, oradan yürüyüp gidebilirsiniz. Her Türk kadını sokakta kendine göre bir yürüyüş stratejisi belirlemiştir. Ben şahsen ya yukarı ya yere bakarak, asla başımı iki yana çevirmeden, hedefe kilitlenmiş halde hızlı adımlarla ve mutlaka kulağımdaki kulaklıklardan müzik dinleyerek yürürüm. Haliyle ben de bu ülkede yaşayan hemen her kadın gibi sokak tacizinden payıma düşeni almış biriyim. Eskiden bununla savaşmaya niyetlenirdim. Yerden kaptığım çakıl taşlarını fırlata fırlata laf atanların peşinden koşmuşluğum da vardır, evime kadar beni takip eden birini kovalamışlığım da. Fakat hayat öğretiyor; baktım ki değişen bir şey yok... Bir noktada ben de uysallaştım, kaderime razı gelip kalkanlarımı kuşanarak sadece duyup görmeme tercihini yaptım. Fakat kısa bir süre önce bu anlamda yeni bir mücadele başladı. Tacize karşı sessizliği bozma arzusuyla yola çıkan bir girişim olan Hollaback!, 2005’te New York’ta bir blog olarak kuruldu, altı yılda 14 ülkede 37 şehre yayıldı. Tacize uğrayan kişi cep telefonuyla tacizcinin fotoğrafını çekiyor ve bu iş için geliştirilen bir aplikasyonla internet sitesinde görüntüyü paylaşıyor. şehirlerin haritalarında bunlar kırmızı balonlar halinde görülüyor. Bu girişim bir süredir “Canımız Sokakta: Hollaback!” adıyla İstanbul’da. Kurucusu Kacie Lyn Kocher “İstanbullular’ın teknolojik cihaz ve akıllı telefon aşkını sosyal bir değişim ve farkındalık aracına dönüştürüyor, cinsiyetçilik, ırkçılık ve homofobi ile mücadelede kullanıyoruz” diyor. Sokak tacizinin karşısında duran herkesi yanlarında görmek ve farkındalık yaratmak istiyorlar. Bunun için istanbul.ihollaback.org ve canimizsokakta.com’a hikayenizi gönderebilirsiniz. “Canımız Sokakta”ya ek olarak şimdi bir de “Canımız Kampüste” hareketi başlatılıyor. Amaçları, üniversitelerle birlikte çalışarak güvenli kampüsler yaratılmasını sağlamak. Farkındalığı artırıcı etkinlikler ve tartışmalar düzenleyerek tacizi kampüslerden silecek politikalar geliştirecekler. Bu hareket şehirden tacizcileri siler mi bilinmez ama rezil edeceğine şüphe yok. Destekleyin, destekletin.
Taciz ve tecavüz vakaları gizleniyor
Bir ay içinde “Canımız Sokakta” hareketinin internet sitesi 2700 kere tıklandı ve 40 civarı kamuoyuna açık yerlerde yaşanan taciz hikayesi paylaşıldı. Sitenin adı duyuldukça bu sayının artacağına şüphe yok.
İstatistiklere göre, çoğu cinsel taciz olayı birbirini tanıyan insanlar arasında gerçekleşiyor. 32 üniversitede yapılan bir araştırmaya göre, tecavüze uğrayan kadınların yüzde 84’ü tecavüzcülerini tanıyor. Tecavüzlerin yüzde 57’si romantik buluşmalarda gerçekleşiyor.
Kendisine inanılmayacak veya tecavüzden dolayı suçlanacak diye cinsel tacizlerin kampüste gerçekleşen yüzde 81’i, kampüs dışı gerçekleşenlerin ise yüzde 84’ü polise bildirilmiyor.
Mağdurların yüzde 42’si kimseye tecavüzden söz etmiyor, sadece yüzde 5’i polise bildiriyor.
Nefret suçlarının yüzde 80’den fazlası ırkçılık ya da cinsiyetçilik nedenli.