Rouge’un kavı da açılıyor

Bana gitmek yeni nasip oldu.
Cazip olan yanı şu...
Bir kere uzun bir şarap listesi var ve birçok kafe ve restorana fark atarak çoğunu kadehle verebiliyorlar.
Yani tek bir kadeh şarap içmek istiyorsanız en uyduruğuna mahkum etmiyorlar, “Onu ancak şişeyle verebiliyoruz” diyerek sizi reddetmiyorlar.
Ayrıca şarap fiyatları da çoğu mekanın fiyatlarının altında. Mekan Mehmet Yalçın gibi bir şarap uzmanının olunca da kötü şarap deneyimi yaşamayacağınızı biliyorsunuz.
Dört şarap ve bir yiyeceğin birlikte geldiği tadım mönüleri de var. Yani, dört beyaz istiyorsunuz, altlarında şarabın hangi markanın hangi üzümünden yapıldığı ve yılı yazıyor, böylece karşılaştırma yapabiliyorsunuz.
Bu sayede hoşunuza giden şarabı tespit edip onunla da devam edebiliyorsunuz.
Yemek de var ama biz yemedik, o konuda bir fikrim yok. Fakat siz de benim gibi şarabın yanında şarküteri tabağı isteyebilirsiniz. Bana kalırsa yemeği atlayıp bunlarla da doyabilirsiniz. Bu tabaklarda her şey yöresel: Akdeniz küflü, Erzincan tulum, Konya obruk gibi Türk peynirleri, Manchego, Camambert gibi ithal peynirler; Boşnak pastırması, tokat bez sucuğu gibi ilginç etler...
Biraz keskin ama çok lezzetli. Tabakların fiyatı 15-27 TL arasında değişiyor.
Ben oradayken bodrum katındaki kav yakında açılmak üzere düzenleniyordu. ıçinde Türkiye’deki neredeyse tüm yerli ve yabancı şaraplar olacak.
Şaraptan anlamıyor ama iyi şarap içmek istiyorsanız da burası tam sizin kaleminiz.
Şaraplar, hiç bilmeyenler için kitap dükkanlarındaki gibi bölümlenecek, En iyiler, kırmızılar, beyazlar, Türkler, Türk üzümleri vb gibi kategorilerde sunulacakmış.
Ayrıca, altın, gümüş ve bronz rafları olacakmış. Danışmak isteyenler için de her daim bilgi veren birileri olacakmış.
Bunun yanında, Rouge’a gelenler, şarap listesinde bulunmayan ama aşağıda satılan bir şarabı uygun bir bouchon ücretiyle açtırabilecekmiş.

Bir yere uçarken takacağınız saate dikkat edin

Aman bir yere uçarken o meşhur saat markasını takmayın. Aman! Halihazırda zulüm olan güvenlikten geçme faslını iyice işkenceye dönüştürmek istemiyorsanız takmayın.
Ne yazık ki bazı şeyler markaların üzerine kara bir leke gibi yapışıyor.
Neo Nazi’lerle özdeşleştirildiği için Almanya’da polislerin günlük hayatlarında giymeleri yasaklanan birkaç marka var mesela. Türkiye’de de malum, terör eylemleri teröristlerin dağda giydiği bir ayakkabı markasıyla özdeşleşti.
Bu bela aynı zamanda bu saatlerin başında.
Ucuz, pili uzun süre dayanan bu saatler uzun süredir bombacıların tercihi. Guantanamo’da bazı mahkumlar bu marka saat taktıkları için alıkonmuşlardı. 1994’te engellenen 11 ABD uçağını havaya uçurma planının beyni Ramzi Yousef’in de, 2000’de Los Angeles Uluslararası Havaalanı’nda bombalı saldırı düzenlemeye çalışan Ahmed Ressam’ın da seçimi aynı markaydı. 2005’te terörle mücadele yetkilileri şu açıklamayı yaptılar: “Casio saatler, patlayıcı maddelerin süre ölçerleri olarak örgütlerce yaygın bir şekilde kullanılmakta ve onlarla özdeşleşmektedir.”
Şimdi artık havaalanları güvenliklerindeki yetkililerin bu markayı takanlar konusunda titizlik göstermeleri istendi.
Ondan diyorum, siz siz olun, seyahat ederken saat takmayın.

Birkaç tavsiye

Hurriyet.com.tr yazarı Ayşe Aral, salı günleri “Yetiş Ayşe” diye bir köşe yazmaya başlıyor.
Millet derdini yazacak, Ayşe derman olacak. Yazın, çözsün.

Yeni bir yemek sitesi daha hayatımıza girdi: nepişirsem.com. Burada sadece resimli yemek tarifleri değil, aynı zamanda baharatlarla ilgili bilgiler, hangi vitaminin hangi sebzede bulunduğu, kalori hesapları gibi bilgiler de yer alıyor.
Ceviz lekesinin elden nasıl çıkacağı, domatesin kabuğunu kolay soymak için ne yapılacağı, tıkanmış lavabonun nasıl açılacağı gibi püf noktalar da veriliyor. Bakın derim.

Bu ara sağım solum, önüm arkam taze annelerle dolu. Onlara bir öneri...
15 Mayıs’ta Hilton Convention Center’da EMC tarafından Prima sponsorluğunda Babyshow ıstanbul gerçekleştirilecek. Tek günlük bir etkinlik bu. Söyleşiler, sergi, doktor köşesi, bebek bakımı workshop’ı, bebek modası, oto güvenliği, bu güne özel fiyatlarla alışveriş, fotoğraf çekim köşesi, müzik, ne ararsanız var yani. Anne adaylarının ve annelerin akıllarındaki tüm sorulara cevap bulacakları bir etkinlik bu. Her biriyle ilgili ayrı para bayılmayın, tek günde bu işi halledin.