Paylaş
Ramazan ayı, kültürel olarak eğlenceyi de beraberinde getiriyor. Fakat Ramazan eğlenceleri yıllardır “Nerede o eski Ramazanlar?” klişe esprisi mesafesinde kaldı zihnimizde. Özlemle anılmak istendi.
Şimdi “nerede” diye anılan bu ayda, eskiden kimisi kanto dinlemeye, kimisi fasıl ya da saz heyeti dinlemeye gidermiş.
Tiyatrolar oynanıp Karagöz’den kuklaya birçok gösteri düzenlenirmiş. Gayrimüslim sanatçıların konserleri olurmuş. En çok kantocu kızlar izdiham yaratırmış.
Bazı belediyeler bu kültür miraslarının yeni nesillere tanıtılması için Ramazan’da çeşitli organizasyonlar düzenliyor. Bunlar da “Bakın bunları unutmayın, hatırlayın” der gibi sadece.
İlki geçen yıl yapılan Ramazan’da Caz festivali, Ramazan’da eğlence kültürüne yeni bir anlam kazandırdı.
İlk anda belki bazıları için “acayip”miş gibi dursa da, sonradan “neden olmasın?” diyorsunuz; Ramazan ve caz.
Geçen yıl New York Times, Le Monde, CNN International gibi yabancı basının da dikkatini çeken festivalin bu yıl ikincisi düzenleniyor.
İlki, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri çerçevesinde düzenlenmişti, en iyi organizasyonlardan biriydi belki de.
Bu yıl konser sayısı, uygun sponsor bulunamaması nedeniyle 8’den 3’e düştü. Organizatör Hakan Erdoğan, kendi imkanlarıyla bu yıl yenisini düzenliyor Ramazan’da Caz’ın.
“Sponsorlarım bu yıl festivale gelen sanatçılar” diyor. Bu Ramazan’da ülkesinin çıkardığı en önemli müzisyenlerden Tunuslu Anouar Brahem, McCoy Tyner, Gary Bartz ve Miles Davis’in “ilham aldım” dediği efsanevi caz piyanisti Ahmad Jamal ayın 16’sından sonra İstanbul’da.
Hakan Erdoğan, yaptığı organizasyonlara “espri” katmayı seven biri... Emirgan’daki Sakıp Sabancı Müzesi’nde pazar günleri düzenlediği Kahvaltıda Caz, bunlardan biriydi mesela.
İki yıldır bu etkinlik düzenlenmiyor ama müzenin hemen yanındaki Çınaraltı’ndaki Sütiş, caz çalıyor pazar günleri kahvaltıda. Balık-Ekmek-Caz, Bach Günleri yine Erdoğan’ın projeleri.
Endonezya’dan aramışlar mesela Hakan Erdoğan Productions’ı. “Festivalin aynısını burada da yapalım” demişler. Birilerinin kafasında bazı kanalları açmış bu organizasyon anlaşılan.
Hatta öyle ki, bu yıl Ramazan etkinliklerinde ilginç denemeler var. “İftardan Sahura Kadar Golf” mesela... Bir alışveriş merkezinde yeni açılan Mini Golf Stream’de düzenleniyor. Her şey tamam da Ramazan ve golf; ilginç!
Konserden önce iftar yemeği
Hakan Erdoğan, her kesimden dinleyicinin bu festivale geldiğini söylüyor. Konserlerden önce oruç tutanlar için iftar yemeği veriliyor. Geçen yıl caz seven, cazı ustalarından dinlemek isteyen herkes geldi.
Bu yüzyılda müziğin ve dinleyicinin sınıflandırılması mantıksız. Müziğin, müzik zevklerinin belli kalıplardan uzak değerlendirilmesi gerektiğini de temsil ediyor Ramazan’da Caz.
Geçen yıl katılan müzisyenlerin çoğu Müslüman sanatçılardı. Topkapı Sarayı’na konsere gelen Abdullah İbrahim, konserden önce namaz kılmak istemiş, yanında kocaman, halı şeklinde bir seccade getirmişti.
Soundcheck yaptıktan sonra Topkapı Sarayı’nın içindeki Karakol Lokantası’nda namaz kılmıştı dünyaca ünlü piyanist. Erdoğan da kapıda bekliyordu, kimse girip rahatsız etmesin diye. Dhaffer Youssef ise geçen yıl Arkeoloji müzesindeki konserinde ezana göre muhteşem bir zamanlama şovu yapmıştı. Sürekli saatine bakarak söylediği şarkıyı kestiği anda ezan başlamış, sahnede ekibiyle ezanın bitmesini beklemişti.
Seyirci çok etkilenmişti.
Paylaş