Paylaş
Ses getiren aslında fotoğrafın kendisinden çok @lordofrutin adlı Twitter kullanıcısının yaptığı benzetmeydi.
Başına eşarp bağlanmış modeli “İlk görüşte Nazife Yengem sandım. Gucci kreasyonuymuş” diye tarif etti.
3 bine yakın RT, 11 binden fazla beğeni alan bu tweet kopyalanarak gazete köşelerine kadar taşındı.
Peki ne oldu da biz son yıllarda laikliğin kalesi podyumlarda başörtüsünü, tesettürü görür olduk?
Cevabı bulmak için parayı takip etmeliyiz.
2019’DA KÜRESEL İSLAMİ PAZAR 5 TRİLYON DOLARI GEÇECEK
Geçen mart ayında Vogue Arabistan ilk sayısını çıkardı.
Nisanda Londra’da ilk kez Muhafazakâr Moda Haftası düzenlendi.
Ritz Otel’de verilen resepsiyonla başlayan moda haftası, tesettürde dünyanın önde gelen tasarımcılarını, blog yazarlarını ve modellerini bir araya getirdi.
Sadece bunlar değil, DKNY’dan Tommy Hilfiger’a, Dolce & Gabbana’dan Oscar de la Renta’ya, Mango’dan Uniqlo’ya pek çok marka muhafazakâr koleksiyonlarının lansmanını yaptı.
New York Moda Haftası’nda ilk kez tesettürlü bir model gördük.
Nike, Müslüman sporcular için yüksek teknoloji ürünü başörtüsü üretmeye başladı.
Sayısı 1 milyarı bulan bir tüketici kitlesinden söz ediyoruz.
Euromonitor’ın raporuna göre 2030’da Müslümanlar dünya nüfusunun 4’te birinden fazlasını oluşturacak.
Küresel İslami pazar 2013’te 3.6 trilyon dolardı; pazarın 2020’de 5 trilyon doları geçeceği tahmin ediliyor.
2013’te Müslüman tüketiciler kıyafet ve ayakkabıya 266 milyar dolar harcadı. 2019’da bu rakamın 488 milyar doları bulması ve küresel moda pazarının yüzde 14’ünü muhafazakâr giyimin oluşturması bekleniyor.
Küresel moda endüstrisi hiç şüphesiz küpünü doldurmak istediğinden şimdi, evvelden hiçbir etkileşime geçmediği bu dev kitleye yönelik ürünler pazarlama peşinde.
Müslüman tüketiciler her ne kadar daha mütevazı tarzda, sade giysilere yönelseler de (ki bu da değişiyor), kaliteli kumaşlara ve dikişlere, yani lüks giyime para döken veya dökmek isteyen bir kitle hazır.
Müslüman ülkelerin yaş ortalamasının 30 civarı olduğu ve genç tüketicilerin alım gücünün artacağı düşünülürse, moda endüstrisinin yüzünü muhafazakârlara çevirmesi hiç de şaşırtıcı değil.
2013 hesaplamalarına göre, muhafazakâr giyim harcamasında ilk sırada Türkiye (39.3 milyar dolar) yer alırken onu Birleşik Arap Emirlikleri (22.5 milyar dolar), Endonezya (18.8 milyar dolar) ve İran (17.1 milyar dolar) izliyor. E-ticarette de Türkiye birinci sırada.
Elbette bu durum yeni tartışmalara da gebe.
Örneğin Vogue Arabistan’ın ilk sayısında Filistin asıllı model Gigi Hadid’in mücevherlerle süslü başörtülü fotoğrafına tepki yağdı. “Sadece işine geldiğinde Filistinli oluyorsun” ya da “Tesettürü modaya uygun göründüğü için bir akım olarak kullanmaktan vazgeç” gibi yorumlar yapıldı.
Lüks ve pahalı giyimin İslam’la ne ölçüde örtüştüğü ise apayrı bir tartışma konusu.
Bunları daha çok konuşacağız ama sözün özü, yıllarca Müslüman kadınlara yüz vermeyen küresel moda endüstrisi şimdi tesettüre değer veriyor.
Çok bayıldığından değil, oradaki satın alma gücünü fark ettiğinden.
Anlayacağınız, bu başlangıç...
Paylaş