Önceliklerimiz hep başka

Bizde hükümet otomobil üreticilerine sözlü bir uyarıda bile bulunmuyor.

27 Ocak’ta Kaliforniya’da, ABD’nin otomobil endüstrisini yeniden şekillendirecek bir yasa çıktı.
Bu yeni yasaya göre 2025’e kadar bu eyalette satılacak yeni otomobillerin yüzde 25’i ya çok az karbondioksit salacak ya da hiç salmayacak. Tercüme etmek gerekirse; ya elektrikli olacak ya da hibrid...
Bu da demek ki önümüzdeki 12 yıl içinde Kaliforniya’daki galerilere 1.4 milyon adet elektrikli ve hibrid araç girecek. Şu anda Kaliforniya yollarında bunlardan aşağı yukarı 10 bin tane dolanıyor.
Böylece hava kirliliğine neden olan maddeler yüzde 75 oranında azaltılmış olacak.
Kaliforniya yıllardır bu kanun üzerinde çalışıyor. Aslına bakarsanız, 1960’tan beri... Çünkü burası hava kirliliğini ilk keşfeden ve motorlu araçlar nedeniyle oluşan bu kirliliğe karşı önlem alma konusunda harekete geçen eyalet.
Ancak bu son hareket, geleceğin ulaşım sisteminin neye benzeyeceğine dair bakış açısında gerçek bir değişimi ortaya koyuyor.
Sadece hava kirliliği de değil.
Çıkış noktaları şu:
“Ulaşıma rağbete, enerji tüketimindeki artışa, ihraç edilen petrole, küresel ısınma ve bizim buna katkımıza baktığımızda, konvansiyonel yakıtla çalışmayan çok sayıda araca ihtiyacımız olacak. Bu nedenle temiz ve verimli araçlara geçiş yapmaktan başka şansımız yok.”
Ve bunun için de ne yapıyorlar?
Kaliforniya pazarının gücünü kullanarak bu anlayışla otomobil tasarlanması için standartları belirliyorlar.
Her yıl satılan otomobillerin yüzde 10’unu Kaliforniya alıyor. Ancak etkisi daha da fazla. Çünkü en büyüğünden en küçüğüne tüm otomobil üreticileri burayı bir tasarım laboratuvarı olarak kullanıyor. Kaliforniyalılar’ın otomobilleri tanıdığını ve sevdiğini biliyorlar. Onlar kelimenin tam anlamıyla “otomobilleriyle aşk yaşıyorlar”.
Aslında bu sadece Kaliforniya’yla sınırlı olmayan bir devrim. Kaliforniya’yı izleyen 13 eyalet de yeni otomobil programını imzaladı. Onlar da kendi sınırları içinde satılan araçların Kaliforniya standartlarında olmasını talep edecek.
ABD’de otomobil üreticileri, geleceklerinin temiz enerjili araçlarda yattığının farkında. Asya ve dünyanın diğer gelişmekte olan ülkeleri gibi otomobile rağbetin arttığı ve benzinin aşırı pahalı olduğu yerlerde var olmaya devam etmek istiyorlarsa, değişime ayak uydurmak zorunda olduklarını biliyorlar.
Biz ise bu konuda kağnı hızıyla ilerliyoruz.
Devlet nereden baksanız her yıl birkaç bin yeni araç alıyor.
Mesela alacağı yeni araçlar elektrikli olsa fena mı olur?
Ya da hadi kanun çıkarmıyor...
Sanayi Bakanı otomobil üreticilerini çağırsa... “Ülkenin kalkınmasını ve çevreci bir algı yaratmayı istiyorum” dese...
“Çevre dostu otomobillerin her geçen gün artmasını istiyorum” dese...
Bakın neler değişiyor.
Ama henüz böyle bir konuşma olmadı.
Önceliklerimiz hep başka.
Biz daha epey benzin fiyatlarına yanarız.