Okullar evliliğe değil hayata hazırlamalı

Bölgenin mutfağı, coğrafi güzellikleri, varsa tarihi eserleri vs anlatılır, folklor, dans vs gösterisi olur. Öyle değil mi?

Ama gelin görün, Zonguldak’ın Alaplı ilçesindeki Anadolu lisesinde Turizm Haftası’nda öğrencilere gelinlik ve damatlık giydiriliyor, ‘Alaplı geleneğini canlandırma’ adı altında çocuklar, ‘düğün, kız isteme, kına gecesi, gelin alma’ gösterileri sergiliyor.

Gelinlik ve damatlık giymiş çocukların ellerine kına yakılıyor, ‘evden gelin çıkarma geleneği’ canlandırılıyor, davul-zurna eşliğinde öğrenciler halay çekiyor. Gelinlikli kız çocuğu ata bindirilip ‘damat evi’ne götürülüyor.

Kaymakamından belediye başkanına, ilçe emniyet müdüründen ilçe milli eğitim müdürüne, öğretmeninden velisine tüm ahali, çocuklara yetişkinlere ait davranışların sergiletildiği gösteriyi izliyor. Biri de çıkıp “Çocuklara yaptıracak başka gösteri bulamadınız mı?” demiyor.

Gazeteciler sorunca okul müdürü “Ben bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Çocukların yaşları da büyük” diyor.

Yani çocuk olduklarını kabul ediyor etmesine ama ‘yaşı büyük çocuk’ diye bir kavram icat ediyor.

*

Daha dört ay önce, ilkokul 1. sınıflar için yardımcı kitap olarak kullanılan bir yayında “Özge küçük gelin oldu” cümlesi ve yanında, gelinlik giydirilmiş bir kız çocuğunun görseli yayımlanmıştı. Alaplı’daki okul müdürü ne derdi bilinmez ama bu çocukların ‘yaşları hiç de büyük değil’di. Çocuk istismarını meşru gösteren yayının bu haliyle Talim Terbiye Kurulu’ndan geçmesine akıl sır ermedi.

*

Bitti mi?

Adana’da Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı öğrenci yurdunda ‘Evliliğe Hazırlık Okulu’ açıldı. Eğitime dahil olanların katılımının zorunlu olduğu 2 aylık okulun yurt panolarında duyurusu, ‘Bekârlık çıkmaz sokak, sen evlenmeye bak’ sloganıyla yapıldı.

*

Samsun’da Polis Meslek Yüksek Okulu öğrencilerine verilen ‘Evlilik Öncesi Eğitim Programı’na 900 öğrenci katıldı. Konuşma yapanlar polis adaylarına ‘evlilik hayatlarında başarılar’ diledi. Polis adaylarına şiddet mağduru kadınlarla ilgili eğitim verilse, hiç şüphesiz toplum için çok daha faydalı olurdu.

*

Üniversiteler özgür düşüncenin kol gezdiği, fikirlerin çarpışarak bambaşka fikirler doğurduğu, gençlerin hayata adım atmaya hazırlandıkları yerler olmalı. Üniversitelerde düzenlenen konferanslar, seminerler öğrencilerin ufkunu açmalı. ‘Evliliğin Yol Haritası’ adlı konferanslar düzenleyen yerler olmamalı. Doğru eş seçiminin önemi üzerine konuşulacak yer üniversite midir?

*

Çocuk yaşta ve erken evlilikler kanayan yaramız.

Türkiye’de toplumsal cinsiyet rolleri yüzünden kadınlar eziliyor, şiddet görüyor, ölüyor.

Eğitim kurumlarının vazifesi toplumu yükseltmek midir, yoksa çocukları, gençleri evliliğe hazırlamak mı?

*

Söylesenize, eğitimde evliliğin ne işi var?