O uzaktaki sizin de cennetiniz,kılınızı kıpırdatınız!

ÖNCE şunun bir altını çizelim...
Kapitalizm ve vahşi kapitalizm arasında dağlar kadar fark var.
Bize epeydir ‘kalkınma’ adı altında vahşi kapitalizm dayatılıyor.
Memleketin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına yerel halkın feryat figan hali; suyuna, dağına, toprağına, ormanına sahip çıkmak için tüm gücüyle mücadele etmesi bundan.
Şu anda mesela, Artvin halkı ayakta. Çünkü Cengiz Holding-Özaltın ortaklığındaki madencilik faaliyeti, memleketin gerçek olamayacak kadar güzel köşesi Artvin Cerattepe’nin altını üstüne getirmek üzere.

*

Cerattepe’de olup biteni hatırlayalım.
Buranın halkı 20 yıldan uzun süredir madencilik faaliyetine karşı yılmadan, yorulmadan bir mücadele veriyor.
İlk kez 1992’de Cerattepe’de maden çıkarması için Kanadalı bir şirkete ruhsat verildi.
Halkın itirazı üzerine, bölgenin jeolojisi ve doğal kaynaklarına dair ciddi riskler olduğu görülünce maden aramaya izin verilmedi.
10 yıl sonra, 2002’de şirket işletemediği ruhsatı başka bir Kanadalı şirkete devretti. 2005’te bu ruhsatın da iptali için dava açıldı; mahkeme ruhsatı iptal etti. Temyizdi, şuydu buydu derken 2009’da ruhsat iptali Danıştay tarafından da onaylanıp kesinleşti.
Ama doğa düşmanları yok olmuyor, arada ‘uyku modu’na geçiyorlar, o kadar.
2011’de AKP hükümeti 1343 alanın ihale yoluyla ruhsatlandırılacağını duyurdu. Cerattepe de bunlar arasındaydı. Yetmez gibi, Cerattepe’ye bir de Genya’yı eklemişlerdi.
Bu ikisi, Artvin il merkezini çevreleyen dağlar. İsviçre’si, bilmem nesi halt etmiş –öyle güzeller-!
2012’de Cerattepe ile Genya birleştirilerek, alan yeni bir bölgeymiş gibi sunuldu ve ruhsatlandırma ihalesi yapıldı. Biri ihaleyi aldı, bir yıl sonra bu şirkete devretti. ÇED raporu olmadan çalışmalara başlandığı için davalar açıldı.
Bu arada firmanın ÇED raporunu Bakanlık kabul etti.
Mahkeme ise bu proje hayata geçirilirse Artvin’in yaşam alanı olmaktan çıkacağını belirterek ‘ÇED Olumlu’ kararının yürütmesini durdurdu.
Ama şirket boş durur mu? Tüm hinliği ve kurnazlığıyla, yine AKP döneminde çıkarılan 2009/7 sayılı genelgeyle yalandan bir-iki değişiklik yaptı ve ÇED sürecini işletmeden, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan hızla yeniden onay aldı.
Beklersiniz ki Orman Müdürlükleri ormanı korusun, devamını sağlasın.
Cerattepe’de ise tam tersi oluyor. Yaşam alanlarını korumak isteyen halk Cerattepe’ye gidip Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerinin çalışmasına izin vermiyor, daha ileri bir tahribatı engellemek için ormancıların kestiği ağaçlardan yola barikat yapıyor.
Birilerinin para kazanması için ağaç kesmek midir, alan açmak mıdır ormancının görevi?
Yazık. Çok yazık.

*

Biz artık ne diyelim?
Artvin halkı ne desin?
Aptal muamelesi gördüğümüze mi yanalım...
Hukukun abuk sabuk genelgelerle, torba yasalarla delik deşik edilmesine mi...
50 bin ağaçlı ormanın, yeraltı sularının yok edilecek olmasına mı yanalım... Cennet Cerattepe’nin yeryüzünden silinecek olmasına mı...
İnanın, orayı görseniz...
O lanet maden düşüncesi, Taksim’e kışla fikrinden bin kat fazla tepenizi attırır.
Orada bir cennet var uzakta...
O sizin de cennetiniz.
Açın bir Google’layın...
Ve lütfen kılınızı kıpırdatın.