New York’ta bu ara neler moda? -1-

Akımları yaratan kentlerin başında yer alır New York...

Haberin Devamı

Ve New York dendiğinde akla birçok şeyin yanında gözde oteller, restoranlar, markalar, spor vs gelir.  Dünyanın merkezinde neler moda diye merak edenlerin iki yazıyla hizmetindeyim.

Otel

Gecesi 99 dolar

West Village’daki Jane’s Hotel’in geceliği 99 dolar. Civarlarda bu fiyata bulabileceğiniz özellikli tek otel. Altındaki bar şu ara kentin en “olunması gereken” yeri.
Otelin neden bu kadar ucuz olduğuna gelirsek... Odalarına neredeyse bir tek vücudunuz sığıyor. Ve çoğunda ranza var. Tuvaletler odanın dışında, katta ortak kullanılıyor.

1908’de şehre gelen denizcilerin konaklaması için inşa edilen, hatta Titanik kazazedelerine de ev sahipliği yapmış otelin renovasyonu kısa süre önce tamamlandı ve Manhattan’ın en “hip” adreslerinden biri oldu. Odalar vakti zamanında denizcilerin kendilerini evlerinde gibi hissetmeleri için kamara biçiminde tasarlanmış.
Buranın olayı şu: Odaya az para ödüyor, cüzdanı aşağıdaki barda boşaltıyorsunuz.

Gecesi 999 dolar

Sahibi Türk ızak şenbahar olan The Mark, insanı Jacques Grange imzalı tasarımıyla çarpan bir otel. “Gossip Girl”lerin yaşadığı Upper East Side’da konuşlanmış. Evet, gecesi 999 dolar, fiyatı tuzlu ama tuzu fazla kaçmışlığının karşılığında en iyi hizmeti sunuyor. Size bir şeyden şikayet etme şansı vermiyor. Meşhur şef Jean Georges’un oteldeki restoranı da en az otelin kendisi kadar ilgi görüyor.

New York’un en popüler lobisi

Broadway’deki Ace Hotel’in lobisine adımınızı attığınız an “Amma kalabalık bir otel” diyorsunuz. Ama lobide demlenenlerin yarısından çoğu otel müşterisi değil. Olay şu... ınsanlar gündüzleri otelin yanındaki kahveciden espressolarını alıyor, gelip bu lobideki divanlara kuruluyorlar; kimileri kucağında bilgisayarı takılıyor, saatlerini geçiriyorlar.

Manhattan’da 5 çayı

Soho şu sıralar şehrin en yeni trendy otellerinden birine ev sahipliği yapıyor: Crosby Street Hotel. Bu, Londra orijinli Firmdale Otelleri’nin ABD’deki ilk şubesi.
ınanılmaz sempatik ve tarz sahibi bir otel. Bölgenin sessiz bir sokağında yer alıyor.

New York’ta sessizliğe uyanmak zor olduğundan sadece bu özelliği bile oteli kimilerinin birinci seçeneği yapabilir. 86 odasının her biri farklı tarza dekore edilmiş.
Otele girdiğinizde işlemleriniz yapılırken yandaki küçük kütüphaneye geçip bekliyorsunuz, bu arada size şampanya, çay, kahve ikram ediyorlar.
ıçinde küçük bir sineması var. Bu otelde sıklıkla eğlence sektöründen insanlar kalıyor ve bu küçük sinemada gösterimler yapılıyor.
Otelin kafesi akşamüstleri rağbet görüyor. “5 çayı mönüsü” var ve genellikle kadın kadına gruplar bu saatlerde küçük süslü kekler eşliğinde burada çaylarını yudumluyor.

Yeme-içme

Haberin Devamı

Geçtiğimiz günlerde bizim gazetelere de “Çıplaklar Oteli” diye haber olan, perdeler olmadığı için dışarıdan herkesin her halinin görülebildiği The Standard Hotel’in tepesindeki bar çok popüler. Saat 21.00’e kadar girilebiliyor. Manzarası muhteşem. 

Akdeniz mutfağı tutkunlarını Il Buco’ya yollayalım. Ahtapot Carpaccio’sunu yemeden dönmeyin.  

East Village’daki Gemma’ya kahvaltıya gideceksiniz. Dışarıda bir masa kapıp geleni geçeni izleyeceksiniz. Mahalle sakinleri ile şehrin trendy çevrelerinin karışımı bir kalabalık göze çarpıyor. 

Meksika mutfağından seçenekler sunan Mercadito’da yapılacak şey dışarıda oturup Margarita’ları mideye indirmek.

Ahşap masalar, büyük pencereler ve sarı tentesiyle Market Table deniz mahsüllerinin denenmesi gereken market-restoran arası bir yer. 

Jean Georges’in Manhattan’daki mekanlarından Perry St’e rezervasyonsuz damlamaya kalkmayın. Öğle yemeği için yer bulmanız daha kolay. 

En moda iş yemeği mekanı Casa Lever. Duvarlarda gerçek Andy Warhol’lar asılı.

2010’un en iyi kahvaltısı için doğru Ace Hotel’in içindeki The Breslin’e...

Yazarın Tüm Yazıları