Moda meraklısı polis

New York’ta şu sıralar 15 dakikalık şöhretini yaşayan bir polis var. Neden derseniz, cevabı kıyafetleri. Ralph Lauren ve Burberry etiketli giyim tarzı ona “hipster polis” denmesinin başlıca nedeni...

Haberin Devamı

İstanbul’da yaşayanlarınız, Bebek Karakolu’nun önünden geçerken nöbetteki polise veya polislere dikkat etti mi hiç?
Etmediyseniz edin.
Sanırım İstanbul’da göreceğiniz en havalı polis bunlar. Ya da en azından benim gördüğüm öyleydi.
Oduncu gömleği, Timberland botlar vs...
Havalı semtin polisi de havalı mı olur zaman içinde, yoksa semtte gelip geçenleri gördükçe mi zevki gelişir bilmiyorum. Ama bir giyim-kuşam durumu olduğu ortada.
Bebek Karakolu’nun polisleri nereden çıktı derseniz...
New York’ta şu sıralar 15 dakikalık şöhretinin tadını çıkaran bir polisten çağrışım yaptı. Wall Street protestoları sırasında Manhattan’da bu polis kıyafetleriyle gündeme geldi. Rick Lee...
45 yaşında ama yaşını hiç göstermiyor. İnce ve “Ölü Ozanlar Derneği”nden fırlamış tarz sahibi görüntüsüyle Dedektif Lee’nin diğer polisler arasında dikkat çekmemesi mümkün değil.
Bu nedenle moda blog’larında kimilerince takdir edildi, kimileri ise dalgasını geçti.
Kamu işleri dedektifi Lee’nin gardırobu hırkalar, gözlükler, kapitone montlar, dar pantolonlar ve bunların yanı sıra ince kravatlardan oluşuyor. Takım elbiseleri Ralph Lauren’de çalışan bir arkadaşı tarafından özel dikiliyor.
Durdurup üzerindeki kıyafetlerin markasını sorduğunuzda “Ceket, hırka, gömlek ve ayakkabılar Ralph Lauren, kravat Burberry, pantolon J.Crew” cevabını alabilirsiniz. En azından GQ dergisine cevabı bu olmuş. Sevdiği diğer markalar Brooks Brothers, Theory, RayBan ve Levi’s.
Liseden beri modaya meraklıymış. İlk parasını kazanıp kendi kıyafetlerini satın alabilecek durumda olmasından itibaren... Tarzını “geleneksel İngiliz kırsalı” diye adlandırıyor. Görev başındayken daracık jean giymese de, mesai dışında bunlardan vazgeçmiyor.
Adı “hipster polis” kaldı ama ona sorsalar kendisine “centilmen polis” denmesini isteyeceğini söylüyor.
Lee, Zucotti Parkı’ndaki protestolarda önemli bir pozisyondaydı. Departmanı ile protestocular arasında köprü görevini gördü. Kıyafetlerinin de burada rol oynadığı söylenebilir. Neticede beyaz gömlekli polislerden olsaydı insanlar durup onunla konuşmazlardı.
Dedektif Lee liseden sonra marangozluk yapmış. O zamanlar saçları omuzlarını süpürüyormuş. New York itfaiyecilerinden olan babasının teşvikiyle 25 yaşında Emniyet Müdürlüğü’ne girmiş. Emekli olmasına birkaç ay var.
En sevdiği diziler “Mad Men” ve  “Boardwalk Empire”. Bol miktarda History Channel izliyor. Genelde organik gıdalarla besleniyor, kahve ve donuttan kaçınıyor. Radiohead ve Killers dinliyor. 
New York Times’a verdiği röportajda protestoculara işaret ederek “Belki yine saçlarımı uzatırım. Ve bu çocuklara katılırım” diyor.“Hipster polis” önemini şu noktada arz ediyor:
Üniforma, toplum ve devlet arasına bir duvar örüyor. Önyargı, otorite ve korku duvarı.
Ne zaman ki üniforma devreden çıkıyor, o zaman işte bu duvar eriyor.

Yazarın Tüm Yazıları