Paylaş
Son 10 yılda “viral” moda filmleri tasarımcıların sunacağı yeni koleksiyonlar için genel geçer anlamda en iyi sunum şekli olarak kabul edilen defilelere gerçek birer tehdit haline geldi. Bu da sonuç olarak filmleri ve videoları moda tüketimiyle bağlantılı bir hale getirdi.
Hal böyle olunca, 8 Şubat’ta başlayacak İstanbul Moda Haftası’yla eşzamanlı olarak moda ve film temalı bir etkinliğin yapılmasını yadırgamamak gerek.
İlk kez bu sezon, 9 Şubat’ta Roxy’de gerçekleştirilecek Fashion & Film Vol. 1, moda filmlerinden oluşan bir video gösterim programının eşlik edeceği parti şeklinde tasarlandı.
İstanbul Moda Haftası’nın bir yan etkinliği olarak ana etkinlikleri de destekleyecek olan etkinlikte moda, film ve güncel sanat bir araya getirilecek. Corona sponsorluğunda Kültür Departmanı tarafından organize edilen Fashion & Film Vol. 1, yenilenen ve genişleyen bir içerikle her moda haftasına paralel olarak tekrar edecek.
Saat 22.00’de başlayacak gecede, konsepti oluşturan 12 moda filmi 10 LCD ekran ve iki dev projektörde devamlı şekilde gösterilecek.
İçeriğe gelirsek...
Daha önce New York ve Londra moda haftalarında, hatta Paris Pompidou Sanat Merkezi gibi mekanlarda gösterilmiş ünlü tasarımcıların, yönetmenlerin işlerini sergileyen, moda ve hareketli görüntü ilişkisi üzerinden yeni bir anlatım dili geliştiren 12 film ve video yer alıyor.
Küratörlüğünü Tuna Yılmaz’ın yaptığı seçki kapsamında işleri parti esnasında gösterilecek sanatçılar şöyle:
Calum MacDiarmid (İngiltere), Bell Soto (Peru), Ayzıt Bostan (Almanya), Georgie Greville (ABD), Piotr Naumowicz (Polonya), Thomas English (İngiltere), Alex Johns (İngiltere), Lucia Curzi (ABD), Zaiba Jabbar (İngiltere), Michaela Kühn (Almanya), Monica Elkelv (Letonya) ve Reto Schmid & Lee Wei Swee (ABD).
Yılmaz, “Sinema sanatının yüz yılı aşkın tarihi, türlerin çeşitliliği ve ‘video art’ denilen görece genç ama belki de daha geniş ufuklu sanat biçiminin geçmişi üzerinden hareketle ortaya bir seçki sunuyoruz” diyor. Bu seçki sonraki yıllarda tekrarlanacak etkinliklerde daha da çeşitlenecek, uzayacak, bükülecek ve yayılacak bir yapının temeli olsun niyetindeler.
Hareketli görüntülerin modayı bir kavram, bir konsept, bir endüstri ve bir kültürel form olarak nasıl temsil ettiği ve yorumladığının da İstanbul sınırları içinde cevaplarını arıyorlar.
Sunulan seçki havalı bir fotoğraf makinesinin ya da artık bedava pdf kopyalarının internette cirit attığı bir moda dergisinin sunduğundan daha fazla bir “şey”i ifade ediyor; film ve videonun içindeki modadan da daha “büyük” bir estetiği kutluyor. Gösterim programına alınan işler içeriklerine yönelik bir eleştirel tepkiyi teşvik ediyor ve filmin o uzun tarihine ait bağlam içerisindeki mevcut pratiklere işaret ediyor.
Paylaş