Paylaş
Aslında size bu mektubu Hüseyin Avni Paşa Korusu’nu da satın aldığınız ortaya çıktığında yazmıştım.
Memlekette sular şarıl şarıl malum; sizin meseleler gündemin alt sıralarına geriledi.
Unutulsun istemiyorum. Zira kötü niyetli sermayenin de bu millete ve bu topraklara zarar verdiğini düşünüyorum.
*
Sayın Cengiz,
Vatan sevgisinden ne anlıyorsunuz?
“Vatan için ölürüm” dersiniz belki.
Ama vatan sevgisi esasen nedir, bilir misiniz?
İnsanın milletin menfaatlerini kendi menfaatlerinden üstün tutmasıdır.
İnsanın milletin geleceğini kendi geleceğinden daha yukarıda bir yere koymasıdır.
Ve derin bir millet sevgisidir.
Millet sevginizin düzeyine “Milletin a... koyacağız” sözlerinizden aşinayız.
Ancak bari toprağınızı, o toprak üzerindeki yaşam bütünlüğünü sevseniz.
Yatırımlarınıza bakınca sadece milyar dolarları değil, çevre katliamlarını da görüyoruz.
Belli, siz toprağı da pek sevmiyorsunuz.
*
Sevseydiniz...
Bodrum’un en değerli arazilerinden Mazıdağı Yarımadası’nı lüks turistik tesis yapmaya kalkmazdınız.
Antalya Beldibi’ne 7 yıldızlı bir otel kondurup Antalya’nın beton çöplüğüne dönmesine katkıda bulunmazdınız.
Bursa Wolfram, İzmir Antimuan maden işletmeleriyle yeryüzünün altını üstüne getirmezdiniz.
Bu toprakların derelerini tek tek kurutan HES’lere onlarcasını da siz eklemezdiniz.
Kritik doğal yaşam alanlarını geri dönüşü olmayacak şekilde değiştirip bozacak olan Ilısu Barajı’yla Güneydoğu Anadolu’daki son nehir ve vadi ekosistemini mahvetmeye talip olmazdınız.
Karabiga’da halkın haklı direnişine ses verir, yönetmeliklere uyardınız, dev termik santral projesini 4 küçük proje gibi gösterip denetimden kaçırmazdınız.
Üsküdar’da 3 bin ağaçlı tarihi Hüseyin Avni Paşa Korusu’nu kötü emellerinize alet etmezdiniz.
İstanbul’un kalan son ormanlarını dünya üzerinden silecek 3. havalimanı ihalesine balıklama atlamazdınız.
*
Sevseydiniz...
Bingöl-Genç yolu, Şile-Ağva yolu, Trabzon-Aşkale yolu, Çayeli-Ardeşen-Hopa yolu, Ankara-Pozantı otoyolu, Hopa-Kemalpaşa-Sarp yolu, Akçaabat-Düzköy yolu, Samsun-Bafra-Sinop yolu, Çamlıhemşin-Ayder yolu, Ankara-İstanbul demiryolu hattı, Ankara-Sivas demiryolu, İstanbul 4. Levent metrosu, Ordu-Giresun Havalimanı, Ankara Tren Garı, İstanbul Avrupa Yakası Boğaziçi Elektrik Dağıtım, Çanakkale-Yalova-Balıkesir-Bursa Uludağ Elektrik Dağıtım, Antalya-Burdur-Isparta Akdeniz Elektrik Dağıtım, Sivas-Tokat-Yozgat Çamlıbel Elektrik Dağıtım, İstanbul Maltepe dolgusu, Alanya Yat Limanı, Hopa Limanı, Ereğli Limanı, Giresun Limanı, sulama kanalları, boru hatları, telekominikasyon...
Ve daha niceleri cebinizi doldurduğu gibi, gözünüzü de doyururdu.
Öylesine doymuyor ki o gözler, sırf bu yüzden talimatla gazete, televizyon falan alıp ağız kokusu çekiyorsunuz.
*
Son dönemde biz faniler sürekli aynı şeyi düşünüyoruz: Neyinize yetmiyor?
Bir grup müteahhitsiniz; tüm dereleri kurutmak, toprağın altını üstüne getirmek, doğayı katletmek, memleketi beton mezarlığına çevirmek için birbirinizle yarışıyorsunuz.
Biz artık bunun bir tür rahatsızlık olduğunu düşünüyor, size acil şifalar diliyoruz.
Ama şunu da bilin...
Hakkımızı helal etmiyoruz.
Doğa da etmez herhalde.
Paylaş