Kaybetmeden sahip çıkalım

Türkiye zengin bir kelebek çeşitliliğine sahip. Öyle ki, tüm Avrupa’da 482 kelebek türü bulunurken, Türkiye sınırları içerisinde 381 tür var. Bunların 45’i endemik; yani yalnızca bizim ülkemizde yaşayan, dünyanın başka bir yerinde doğal olarak bulunmayan türler.

Haberin Devamı

Ancak ne yazık ki Türkiye’deki 37 kelebek türünün nesli tehdit altında. 

Neden çok.
Mesela... Tarım bölgelerindeki değişim; suya alışık olmayan kurak bölgelerin aşırı sulanması, geniş alanların tarıma ayrılması ve zirai ilaçların kullanımı.
Mesela... Tarım, bina ve yol yapımı gibi faaliyetlerin kelebeklerin yaşam alanlarını daraltması.
Mesela... İklim değişikliği ve asit yağmurları.
Mesela... Endüstriyel gelişme ve görsel amaçlı ağaçlandırma gibi insan faaliyetlerinin, kelebeklerin bulunduğu düzlük ve bol çiçekli kuru çayırlıkların yok olmasına yol açması.
Mesela...
Ağaç kesimi.
Mesela... Orman açıklıklarının tarımsal ve ormancılık faaliyetleri nedeniyle daralması.
Mesela... Açık ormanlık alanlarda geleneksel hayvancılığın terk edilmesi.
Mesela... HES’ler.
Mesela... Nemli arazilerin kamulaştırılması, bu alanlarda yeraltı sularının çıkarılması, kentsel alanların genişlemesi ve meyve bahçelerinin artışı.
Her türü tehdit eden nedenler farklı. Ama bu nedenlerin buluştuğu nokta, sadece kelebeklerin değil, daha pek çok hayvanın neslinin tükenmesine yol açan, hatta bu toprakları bizler için bile yavaş yavaş yaşanılmaz hale getiren yıkıcı kalkınmacılık anlayışı.
Aynısı bitkiler için de geçerli.
Türkiye’de 9 binden fazla bitki türü var. Bunların 3 bin 700’ü endemik; Türkiye’ye özel ve dünyanın başka bir yerinde doğal olarak bulunmayan bitki türleri. Bu endemik türler, tarımdan kentleşmeye, ormancılık çalışmalarından su kaynaklarının aşırı kullanımına kadar birçok nedenden dolayı tehlike altında. Bazı türler için ise alarm zilleri çalıyor.
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve Bernardo, işbirliği yaparak iki proje başlattı: Kaybolan Kelebekler Projesi ve Kaybolan Çiçekler Projesi.
Amaç, nesli tehdit altındaki bu türleri tanımak, tanıtmak ve koruma çalışmalarına katkıda bulunmak.
Bu işbirliği sonucunda tehdit altındaki türlerden seçilen Akdeniz şeytancığı, Kafkas azameti, Apollo gibi kelebekler Bernardo ürünleri üzerine işlendi.
Aynı şekilde, halılarda, kumaşlarda, yazmalarda motifleri kullanılmış, nesli küresel ölçekte tükenme riski taşıyan İstanbul kardeleni, İstanbul çiğdemi, ağlayan gelin gibi kültürel mirasımızın parçası olmuş sekiz çiçek türü de ürünler üzerinde hayat buldu.
Bu proje ile elde edilecek gelirin bir kısmı WWF-Türkiye’ye ayrılacak ve doğayı korumak için geliştirilen projelerde kullanılacak.
Belki bu yazıyı okuyup unutacaksınız. Ama nesli tükenmekte olan bir kelebeğin resmedildiği tabağı her gün önünüze koyacaksınız.
Neleri kaybettiğimizi bilirsek ve unutmazsak, onlara sahip çıkmak için daha fazla çaba sarf edebiliriz.

 

Yazarın Tüm Yazıları