Hendekleri bırakıp çocukları görelim

GEÇTİĞİMİZ hafta ‘Savaş İstemiyoruz! Çocukları Öldürmenizi İstemiyoruz! Girişimi’ tarafından kamuoyuyla paylaşılan rapor ortaya koydu ki son 4 ayda silahlı çatışmanın sürdüğü illerde en az 44 çocuk hayatını kaybetti.

Haberin Devamı

Bu sayı şu anda 50’yi buldu gibi görünüyor. En son iki gün önce daha 3 aylık Miray bebek kurşunların hedefi oldu.

Çocuklar mevzubahis olduğunda tek doğru var; silahların susturulması. Ve bu, üzerine güvenlikle ilgili laf kalabalığı yapılacak, gerekçeler üretilecek bir konu değil.
Raporda da belirtildiği gibi, çocukların çatışma nedeniyle hastaneye gidemedikleri için öldükleri, eğitim, korunma ve sağlık haklarından mahrum kaldıkları bu tablo savaşın yan sonucu olarak kabul edilip görmezden gelinemez!

 

*

 

Elbette, çocukların öldürülmesi bir toplumun vicdanına bıçağı en derinden saplar. Ama bu yazıda raporun hayatta kalan çocuklarla ilgili kısımlarına bakmak istiyorum.
Raporda dikkat çekilmek istenen gerçekler şöyle...
Uzuvlarını kaybeden çocuklar var. Sokağa çıkma yasağının olduğu yerlerde uzun süre temel ihtiyaçlarını karşılayamayan çocuklar var. Sağlık hizmetlerine ulaşamayan yaralı veya hasta çocuklar var. Ebeveynlerinin, kardeşlerinin öldürülmesine tanıklık eden, bazen onların cenazeleri ile aynı ortamda yaşamak zorunda kalan çocuklar var. Gözaltına alınan, tutuklanan, hapis cezası ile karşı karşıya kalan çocuklar var.
Çocukların yaşadığı yerler havan topları, füzeler, mermiler ve bombalar ile hasar görüyor. Çocuklar top, mermi ve bomba gibi çatışma seslerine maruz kalarak yaşıyor. Sokağa çıkma yasağının olduğu yerlerde okullar açılmıyor, komşu mahalleler ve ilçelerde ise çocuklar çatışma seslerinden korktukları için okula gidemiyor. Mensubu oldukları toplumun tarihi ve kültürel değerlerinin tahrip edilmesi, yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalmaları nedeniyle çocukların kültürel bağları zayıflıyor.

 

*

 

Haberin Devamı

Acil yanıt bekleyen sorular var...
Yaralı çocukların tedavilerinin sonucu ne? Uzvunu kaybeden, yaralanan çocuklara ve ailelerine ne tür destek hizmetleri sunuluyor?
Silahlı çatışma ortamının yarattığı ruh sağlığı sorunlarının tedavisine yönelik hizmetler neler? Bu hizmeti verecek yeterli sağlık personeli var mı? Çatışmalarda annesini, babasını kaybeden çocukların yaşaması muhtemel ruh sağlığı sorunlarının sağaltılması ile ilgili alınan tedbirler neler? Okula devam edemeyen çocukların hak kayıplarının önlenmesi için alınan tedbirler neler? Bu iş ‘sıkıştırılmış eğitim programıyla’ halledilebilir mi gerçekten? Bir ara karargâha dönüştürülmüş delik deşik binalarda öğrenciler hiçbir şey olmamış gibi eğitim alabilir mi? Öğretmenlerin ruh sağlığı buna elverir mi? Çocukların ve öğretmenlerin içinde bulunulan durum ile baş edebilme kapasitelerini güçlendirmek için hazırlanan programlar var mı?
Sokağa çıkma yasakları sırasında hamilelerin, bebeklerin ve çocukların sağlık hizmetlerine erişiminin sağlanması için alınan tedbirler neler?
Çocukların silahlı çatışmalara katılmaya teşvik edilmesi veya zorlanması söz konusu mu? Bunu engellemek için alınan tedbirler neler?
Göç eden aileler ve çocuklarının konut ihtiyaçları nasıl karşılanıyor? Aile hekiminin takibinde olan hamile ve bebek nüfusu ile zorunlu eğitim çağındaki nüfus takip edilebiliyor mu ve gittikleri illerde eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyorlar mı?

 

*

 

Haberin Devamı

Bu raporun yüzümüze çarptığı gerçek şu...
Çocuğun, sivilin olduğu yerde son ana kadar her tür şiddetsiz yöntem denenmeliydi. Acilen bu yapılmalı. Devletin öncelikli meselesi insan olmalı.
Yüksek siyasete, hendek tartışmalarına falan bir ara verelim de...
Artık yürekleri kanatan şu çocuk gerçeğini konuşalım, olmaz mı?

Yazarın Tüm Yazıları