Paylaş
Haftanın talihsizi
Talihin en büyük talihsizlik olması her gün karşılaştığımız bir manzara değil. Bu hafta bunun nadir örneklerinden birine şahit olduk.
Adamın birine Süper Loto’nun 21.7 milyon liralık ikramiyesi vuruyor.
Şanssızlığa bakın, bilet pantolonun cebinde kalıyor ve adamın annesi ceplerini kontrol etmeden pantolonu yıkıyor.
Haliyle biletteki bazı rakamlar siliniyor.
Adam, şimdi var gücüyle talih kuşunun kendine konduğunu ispatlamaya çalışıyor.
Trajikomik hikaye.
Joseph Heller der ki...
“Kader bizden yana olduğunda iyi bir şeydir. Bizden yana olmadığında ona kader demeyin, haksızlık deyin, kalleşlik deyin; ya da en basitinden şanssızlık.”
İnanmayacaksınız ama...
Ben adamın yerinde olmak isterdim.
Süper Loto her hafta çekiliyor...
Ama bileti cebinde yıkanıp parayı alamayan kaç kişi oluyor?
Buyrun size hayat boyu anlatacak şahane bir hikaye.
Parayla her şeyi satın alabilirsiniz...
Ama hayat boyu anlatacak sağlam hikayeleri asla.
Haftanın gereksizi
Hani diyorlar ya...
“Başbakan durmadan suni gündem üretiyor. Bizi gerçek sorunlardan uzaklaştırıyor.”
İyi de be kardeşim...
Biz de oyuna geliyoruz. Her seferinde.
Çünkü çok meraklıyız ıvır zıvırla uğraşmaya.
Bu hafta Başbakan’a gerek kalmadı. Kendi suni gündemimizi yarattık
“Ivır zıvırın kendisi” diye tanımlanabilecek Levent Kırca’ya laf yetiştirip durduk.
Adam densiz.
Adam gereksiz.
Adam terbiyesiz.
Bütün bunlardan geçtim...
Hayatımızda yıllardır olmayan geçmişin sanatçısını “Gel burada konuşma yap” diye çağıranların aklından ne geçiyordu, onu merak ettim.
Sanatçılar torbaya mı girdi?
Yeni nesle sorsanız, Levent Kırca’yı tanımaz bile.
Niye “Gel bize konuş” diye onu çağırırsınız?
Haftanın kararsızı
Bir kere şunu söyleyeyim...
Futbolla zerre kadar alakam yok.
Ofsaytın ne olduğunu, sırf ortamlarda madara olmamak için öğrenmiş biriyim.
“Üç tane futbolcu say” deseler sayamam.
Adını bile yeni öğrendiğim Aykut Kocaman’ın durumunu analiz edecek falan değilim zaar.
Tek bildiğim...
Misak-ı Milli sınırları içinde yalvarsanız, yerin dibine soksanız kimse istifa etmez.
Haliyle Kocaman bu hafta istifa edince “Vay be” dedim. Tanımadan, bilmeden adamı sevdim.
“Erdemli” dedim, “yürekli” dedim, “cesur” dedim.
Sırf istifa edebildiği için.
Sonra istifasını geri çekti.
Benim için bitti.
Haftanın anlayışsızı
Bu hafta internet sitelerine düşmese Esra Ceyhan adlı kadının varlığını unutmuştum.
Hele de hâlâ A’dan Z’ye adlı programı yapmayı sürdürdüğünü duyunca şok geçirdim. Neyse, bırakalım bunları...
Adamın biri kedisine mermerden mezar yaptırmış, Esra Ceyhan da gülmekten kırılmış.
Hayvanseverler Ceyhan’a püskürdü.
Ben sakince kendisine Churchill ustanın bir sözüyle yanıt vereceğim:
“Domuzları seviyorum. Köpekler bize hürmet eder. Kediler bize tepeden bakar. Domuzlar bize eşiti gibi davranır.”
Paylaş