Gençlerin hali içler acısı

Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü 13-18 yaşları arasındaki gençlerin hayata bakışlarını belirlemek amacıyla bir Ergen Profili araştırması yaptırmış. Bu araştırmanın bir bölümü pazartesi günü Nuray Babacan imzasıyla Hürriyet’te yayımlandı.

Araştırmaya göre her iki cinsiyetten arkadaşı olanların oranı yüzde 50,8.
Bana sorarsanız araştırmadan çıkan sonuçların en acıklısı bu.
Karşı cinsle ilgili sosyal becerilerin gelişimi ergenlikte zirve yapıyor. Ve eğer ergenler bu konuda yeterince pratik yapmazlarsa ileriki yıllarda sosyal becerileri ve ilişki kurma yetenekleri sınırlanıyor.
Ayrıca...
Sadece erkeklerin veya sadece kızların gittiği okullardan örnek vermek gerekirse... Buralarda şiddet oranları karma okullara göre daha yüksek. Zayıf erkek ya da kız çocukları kolaylıkla kurban konumuna düşebiliyor. Ve yine buralarda, karşı cinsle iletişim kurma zorluğu nedeniyle çocukların daha erken yaşlarda cinsel ilişkiye girmeye itildiği gözleniyor.
Hepsi bir yana... Kaçarı yok; ileride evde, üniversitede ve iş hayatında mecbur karşı cinsle ilişki kurmak durumunda kalacaklar. Bu ilişkilerin başarısında da geçmiş hayatlarındaki pratikleri önemli rol oynayacak. Sadece kadınları veya sadece erkekleri çalıştıran kaç işyeri biliyorsunuz? Sadece hemcinsiyle arkadaşlık eden ergenler de hayatlarının bir noktasında kendilerine partner arayacak, yanlış mı?
Yine bu tip okullarda gözlenen bir şey daha: Erkek okullarında kızlara bakış son derece basmakalıp. Buralarda yetişen erkekler “Kızların hepsi böyledir” inanışına sahip. İleride bu tektip bakışın iki cins arasında ne gibi sorunlara neden olacağını anlatmaya gerek yok herhalde.

Evlilik öncesi flörtü doğru bulanların oranı yüzde 78 iken, doğru bulmayanların oranı yüzde 22.
O yüzde 22’ye demek isterim ki... Çok pişman olacaksınız. Deneyip yanılmadan o kutsadığınız evlilikte mutlu olacağınızı sanıyorsanız fena halde yanılıyorsunuz.
Ayrıca... Ergenlik flörtü kadar güzel bir şey var mı? İleride harika anılar olarak insanın aklında yer ediyor. Bir daha asla o kadar masum olamıyorsunuz çünkü. Ve o masumiyetin de bir yaşı var. 25 yaşında 14 yaşında yaşamanız gerekenin tadı asla aynı olmuyor.

Gençlerin yüzde 14.7’si evlilik öncesi cinsel ilişkiyi doğru buluyor. Doğru bulmayanların oranı ise yüzde 85.3.
Sonra da bu ülkenin sokaklarında kadınlar neden mütemadiyen erkeklerden laf yiyor, Taksim’de her yıl düzenli olarak turistler tacize uğruyor, kadınlarda neden sıklıkla vajinismus görülüyor diye merak ediyoruz.
Alın size cevabı. Çünkü gençlerin 5’te 4’ü evlilik öncesi cinsel ilişkiye inanmıyor.
Herkesin bekareti kendine tabii...
Ama ileriki hayatlarında mutlulukları ve mutsuzlukları önemli ölçüde cinsel hayatlarına endeksli olacak, haberleri yok.
Bu yaklaşım da kimilerini iktidarsız, kimilerini sapık, kimilerini seri sevişgen, kimilerini ise tatminsiz yapacak.

İdollere bakın!

Araştırmaya göre ergenlerin idol olarak gördüğü kişiler sıralaması şöyle:
İsmail YK (yüzde 9,7), Arda Turan (yüzde 2,6), Cristiano Ronaldo (yüzde 2,6), Gökhan Özen (yüzde 2,2), Atatürk (yüzde 2,1), Ceza (yüzde 2), Sagopa Kajmer (yüzde 1,5), Necati Şaşmaz-Polat Alemdar (yüzde 2,5), İbrahim Tatlıses (yüzde 1,4), Serdar Ortaç (yüzde 1,3), Hakan Şükür (yüzde 1,2), Gülben Ergen (yüzde 1,2), Sezen Aksu (yüzde 1,2), Tarkan (yüzde 1,2), Emre Aydın (yüzde 1,1), Ronaldinho (yüzde 1,1), Ebru Gündeş (yüzde 1).
Gördüğünüz üzere çoğunluğu popçu topçu takımı. Bir tane yazar, bir akademisyen görüyor musunuz? Yok.
Neden?
Büyük ihtimalle ünlü ve zengin olduklarından.
İsmail YK’yı, Polat Alemdar’ı, Serdar Ortaç’ı idolü belleyen bir gençlikten umutlu olabilir miyiz?
Araştırmaya katılan gençler arasında gelecekte ülkemizin durumunun çok kötü olacağını düşünenlerin oranı yüzde 46,8 imiş.
Neden acaba?
İdollerine baksak anlarız bence.