Elektrikli araçlar bir an önce yaygınlaşmalı

Paris Otomobil Fuarı’nda sohbet etme imkanı bulduğum Renault’nun Çevre Plan Yöneticisi Jean Philippe Hermine bu konunun otomobil endüstrisi için önemini şöyle anlattı:
“Otomobil üretimine devam edebilmemiz için kaynakları daha az tüketeceğimiz çözümler bulmamız şart. Kaynaklar azaldığı için son 10 yılda malzeme fiyatları yükseldi. 50 yıl önce neredeyse bedavaydı, o yüzden kaynaklar meselesi çok umrumuzda değildi. Şimdi çok umursuyoruz çünkü bu mesele doğrudan şirketimizin akıbetini belirliyor.”

****

Renault çevre meselesini dert edinen başlıca otomobil firmalarından. Doğal kaynaklar dışında önemsediği diğer iki konu küresel iklim değişikliği ve şehirlerdeki hava kirliliği.
Uzun vadeli ekonomi prensiplerini benimsediğinden tutumlu davranarak malzeme tüketimini azaltmaya, otomobillerini daha hafif yapmaya ve geri dönüştürülmüş malzeme kullanmaya çalışıyor.
Hermine, yeni bir Renault otomobilde kullanılan malzemenin yüzde 30’unun geri dönüştürülmüş olduğunu söylüyor. Hedefleri 3 yıl içinde bu oranı yüzde 33’e çıkarmak.
Renault her yıl karbon ayak izini yüzde 3 azaltmaya da söz vermiş tek otomobil üreticisi. 2010-2013 yılları arasında karbon ayak izini yüzde 10 azalttı. “Sektörün kalanı da kendine böyle bir hedef koysa, otomobillerin kürenin ısınmasına etkisi azalır” diyor Hermine.

****

Pillerin üretimindeki kaynak tüketimi ve doğada kaybolmayışı mevzusu masada dururken, elektrikli araçların ne kadar çevreci olduğunun da tartışmalı olduğunu söylediğimde Hermine’in cevabı şöyle oluyor:
“Bir ürünün çevreye etkisini değerlendirirken sadece bir parçasını cımbızlayamazsınız; yaşam süresini baz alarak toptan bakmalısınız. Otomobil endüstrisinin en büyük sorunu iklim değişikliği ve kaynakların tükenmesi. Elektrikli araçların çevreye olumsuz etkisi, fosil yakıtla çalışan araçların etkisinin yarısı kadar. Ayrıca piller geri dönüştürülebiliyor. Elektrikli araç petrole bağımlılığın azalması, hava kirliliğine çözüm demek. Biz bu işe büyük yatırım yapıyor, risk alıyoruz. Ve fosil yakıtlarla çalışan araçların zararlarına ilişkin kimse bir şey sormazken bizim her şeyi ispatlamamız isteniyor. İnsanlar Bay Mükemmel’i arıyor.”
Hermine’e bisiklet ve yürüyüş gibi çevreye hiç zararı olmayan ulaşım modelleri yükselirken politikalarının bunlara yaklaşımını soruyorum. “Bunlarla rakip değil, işbirliği içinde olmalıyız” diyor.

****

2007’de insanların yüzde 50’si şehirlerde yaşarken 2050’de bu oranın yüzde 70 olması bekleniyor. Paris Belediyesi’nin araştırmasına göre fosil yakıtlarla çalışan bir aracın çevreye zararı 8,492 Euro. İstanbul’da 3 milyon araç var. Bu da 75 milyar liralık bir kayıp demek.
Hava kirliliği nedeniyle her yıl dünyada 3,7 milyon kişi hayatını kaybediyor. Havadaki 10 mikrondan küçük partiküller solunum yoluyla ciğerlere girerek kana karışıyor. Bunlar kalp, kanser, astım ve nefes yolu rahatsızlıklarına neden oluyor.
Sadece bu bile elektrikli araçların yaygınlaşmasını istememiz için yeterli.