Paylaş
Espri anlayışı çok gelişmiş bir millet olmadığımız sır değil.
Düşünün, bugüne kadar kaç defa espri yaptıktan sonra “?akaydı” demek zorunda kaldınız? Az değildir eminim.
Ya da küsenlerle, ciddi ciddi açıklama yapanlarla veya kınamalarla kaç kez karşı karşıya kaldınız?
Politik doğrucu olmayan ve kara mizaha hiç girmiyorum bile.
Oralarda notumuz sıfırın altı zaten.
Biz her şeyi ciddiye alan, bunu maharet bilen, ciddiye aldığımız için her daim kendimizi ateşli tartışmaların, gerginliklerin, kavgaların içinde bulan, kendi kendimizi ve birbirimizi şişiren, gaza getiren, bence biraz da bundan beslenen bir toplumun insanlarıyız.
Gülüp geçmek pek bizim kalemimiz değil.
Burhan Kuzu’ya yumurta atan öğrencilerin eylemlerinde ciddi olmadıklarını, espri yaptıklarını düşünmüyorum tabii. Ama açtıkları “Kollektif Yumurta ?enliğine Hoş geldiniz” yazılı pankart beni gülümsetti. Burhan Kuzu da gülüp geçseydi ya... Eminim, bırakın milleti, eylemi yapan öğrencilerin bile sempatisini kazanabilirdi.
Ama ciddi olmanın yanı sıra fazlasıyla onurlu ve gururlu insanlar olduğumuzdan, haysiyetimiz çabucak yara alıyor, azıcık olgunluk gösteremiyoruz.
Bazen eloğluna öyle özeniyorum ki...
Eski Yngiliz Savunma Bakanı Malcolm Rifkind, yumurta atanlara omlet yapmalarını ya da o yumurtaları yiyip zihin açmalarını tavsiye etmek yerine, bundan birkaç yıl önce şöyle demişti:
“Siyasetçilere yumurta atma geleneğinin uzun ve onurlu bir tarihi vardır. Eğer yumurta atmak her seferinde şiddetle sonuçlansaydı bu Yngiliz politikasında çok yeni ve fazlasıyla talihsiz bir durum olurdu.”
Bu tarz siyasetçileri biz de görmek isteriz.
Ama bunun bir temenni olarak kalacağını da biliriz.
Çürük balıktan ayakkabıya skala geniş
Fırlatılan yiyecekler ve objeler söz konusu olduğunda, tarihe dönüp baktığımızda geniş bir yelpaze görüyoruz: Türlü sebzeler, domates, pasta, kek, mavi boya ve yeni dönemde ayakkabı...
Bu yiyecek ve objelerin hedefi ise meydanlarda teşhir edilen suçlulardan siyasetçilere ayrı bir skalada seyreder.
2 bin yıl önce, Roma Ymparatoru olmadan önce Vespasian’a halk turp fırlatmıştı.
William Booth’un Kurtuluş Ordusu ise yumurta atanların favori hedeflerinden biriydi.
1906’da Yrlanda’nın bir bölgesi olan Galway’deki ara seçimlerde adaylardan birine kalabalık yumurta atmakla kalmayıp çürük balık da fırlatmıştı. Kötünün kötüsü var yani.
Hâl böyle olunca, politikacılar yumurtanın hedefinde olma konusunda bir mizah anlayışı geliştirmeye başladılar.
Richard Nixon 1958’de Güney Amerika’da yumurta yağmuruna tutulduğunda suçu arabasının adi görünümüne atmıştı.
Diğerleri içlerinden küfretseler dahi, zorla da olsa yüzlerine bir gülümseme kondurmayı başarıyorlar.
Nadiren bir Batılı siyasetçi yumurta fırlatanlara aşırı tepki gösteriyor. Bakınız John Prescott... Eski bir amatör boksçu olan Prescott, 2005’te kendisine yumurta atan protestocunun yüzüne yumruğu indirivermişti. Ardından Tony Blair olayla ilgili “John işte...” demekle yetinmişti.
Paylaş