Paylaş
Hamileyken City Turizm’in veliahtı eşi Şakir Sarıal’dan ilk kez şiddet gördü. Çocuk doğduktan sonra şiddet yeniden başladı.
Eşi emziğin üzerinde tüy var diye ya da oruçluyken masada kuruyemiş tabağını unuttu diye onu dövdü.
Çocuk 5 aylıkken bir akşam Ceren’e “Çocuğu hazırla annemlere gidiyorsun. Babam çocuğu özlemiş” dedi. Ceren çocuğun uyku saati olduğunu anlatmaya çalışırken “Dediğimi yap lan!” deyip Ceren’i dövdü. Ceren, mosmor halde, gecenin bir körü çocuğu alıp eşinin annesinin evine götürdü. Kayınvalidesi “Olur böyle şeyler” dedi.
Ceren eşinden fiziksel şiddet, eşinin ailesinden psikolojik şiddet gördü. Kayınvalidesi sürekli “Çocuk aç” diye dolanıyor, gecenin 2’sinde zorla çocuğa mama verdiriyor, çocuk 5 aylıkken muhallebi, 6 aylıkken pasta yediriyordu. Çocuk her ay 1 kilo alıyordu.
28 Haziran 2015’te Ceren ilk darp raporunu aldı. Eşi onu 3 saat boyunca çocuğun odasındaki avizeyle dövdü. İki parmağını kırdı. Kayınvalidesi “Biz de dayak yedik ama evi terk etmeye kalkmadık. Her evde olabilecek şeyler bunlar. Eğer gideceksen çocuğu bırakıp gideceksin” dedi. Ceren gitmedi, evde kaldı ama “Annemi göreceğim” diye evden çıkıp gizlice devlet hastanesine gitti, darp raporu alıp eve döndü.
G
Bu arada çocuk 7 aylık olmuştu ve Ceren hamilelikte aldığı kiloları verememişti çünkü eşi evden çıkmasına izin vermiyordu. Ceren’i de sürekli aşağılıyordu: “Ayı gibisin. Hayvan. Bu halde insan içine çıkamazsın.”
Ceren 14 Temmuz 2015’te Bakırköy sahilinde yürüyüşe çıktı. Eve döndüğünde eşi kıyameti kopardı: “Bende sahillerde yürüyecek karı yok! Sahilde yürüyen karı o...dur! Sen ne kadar ucuz bir karısın!”
Tam sandalyeyi Ceren’in üstüne indirecekken annesi havada yakaladı. Bu arada Ceren banyoya kaçtı ve aile içi şiddeti önleme merkezini aradı. Polis geldi. İki sivil polis “Bırak, uğraşma. İki gün sonra barışacaksınız” deyip gitti. Diğer polisler “Kafana göre iş yapamazsın. Git şikâyetçi ol” dedi.
Osmaniye Karakolu “Bu aile içi mesele. Git, Yeşilköy Aile İçi Şiddet Merkezi’ne şikâyette bulun” diyerek Ceren’i yolladı. Ceren Yeşilköy’de ifadesini verdiğinde saat gece yarısını bulmuştu.
Bu arada Ceren’in kayınvalidesi, kayınpederi ve görümcesi çocuğu kaçırdılar.
Ceren savcılığa başvurup çocuğun velayetini istedi. 16 Temmuz’da çocuğun velayeti Ceren’e verildi. Ama çocuk eşinin ailesi tarafından alıkonmuştu. Ceren 10 gün boyunca eşinin babasının şirketine gitti geldi, çocuğu almak için yalvardı: “Bakın, sütlerim akıyor. Çocuğu verin bana, boşanmayayım.”
Kayınpederi ve kayınvalidesi ona boşanmazsa, “İstediğin zaman çocuğu gelir görürsün. Çocuğu sana veremeyiz” dediler.
Ceren “Ben bu çocuğun taşıyıcı annesi değilim. Çocuk annesine muhtaç” dese de fayda etmedi.
Ceren 2 Ağustos 2015’te, neredeyse 1 yıl önce çocuğunu son kez gördü. Bir daha göstermediler.
*
Ceren 6 kez savcıya şikâyette bulundu. Sonunda ceza davası açıldı.
Eşi Şakir Sarıal tehditten 5 ay hapis, basit yaralamadan 6 bin TL para cezası, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan 10 ay hapis; görümce Sibel Abay, kayınvalide Ayşe Sarıal ve kayınpeder Osman Sarıal çocuğun alıkonulması ve kaçırılmasından 5 ay hapis cezası aldı.
Ama...
Cezaların hepsi, sicilleri olmadığı için ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’na çevrildi! Yani, serbestler. Sadece 5 yıl yeni bir suç işlememeleri gerekiyor.
*
Bu nasıl bir yargıysa artık, çocuğu alıkoyarak halen suç işlemekte olanlara suçsuz muamelesi yapıyor.
Çocuk ortada yok ama Ceren’e “Ben senin çocuğunu kapı kapı arayamam. Git sen çocuğu bul, ben ekip göndereyim” diyen savcı var.
Bir kadının çocuğunu kaçıran aileyi cezalandırmayıp “Olabilecek en iyi kararı verdim” diyen bir hâkim var.
Ceren karara itiraz edecek.
Ama öte tarafta parasına, gücüne güvenen bir aile...
Bu tarafta ise yapayalnız bir kadın var.
Ceren feryat ediyor: “Ben kime gideyim? Kime başvurayım? Savcılara bir sürü şikâyette bulundum. Ceza davasından hiçbir şey çıkmadı. Ben kime başvurayım?”
Söylesenize! Kime başvursun?
Paylaş