Paylaş
Çünkü bu bölgenin hemen her yerinde toprağın altında tarih yatar.
Ne var ki, son dönemde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı iki yeni Koruma Kurulu oluşturuldu. Adlarında “koruma”nın geçtiğine bakmayın; bunların esas kuruluş gayesi, alt metni “iş bitirmek”.
*
Geçtiğimiz haftalarda Ömer Erbil Radikal’de bu kurullardan birinin imza attığı fena bir usulsüzlüğü haberleştirdi.
Buna göre, Fatih Belediyesi Silivrikapı’da, tarihi surlara 100 metre ötede bir kız yurdu yapıyor.
Normalde burası arkeologlar gözetiminde kazılmalı iken, 2 no’lu Yenileme Alanları Kurulu şöyle dedi:
“Kazı başlasın. Bir buluntu çıkarsa inşaat firması Arkeoloji Müzeleri’ne haber versin.”
Emin olun inşaat firması da işin yavaşlaması pahasına haber verirdi!
*
Bunu tek bir karar olarak düşünürseniz masumane gelebilir.
Ama saf değiliz, biliyoruz ki bu karar sur içi bölgede bundan sonra yapılacak inşaatların önünü açacak. Bu, emsal karar olacak.
Vatandaşın teki de gidip başvuracak, “Kardeşim burada böyle bir karar vermişsin, neden Arkeoloji Müzeleri denetiminde kazı yaptırıp da beni kanırtıyorsun?” diyecek.
*
Erbil’in haberinden, yani olay açığa çıktıktan sonra Arkeoloji Müzeleri gidip inşaat alanına baktı. Ama iş işten geçmiş, zaten 20 dönüm 8 metre kazılmıştı.
*
Derdimiz kentsel dönüşüm, tamam.
Arkeoloji bir kenara atıldı, buna da tamam.
Hatta arkeolojiyi hiç işin içine katmazsak, kız yurdu yapmanın “iyi niyetli” bir faaliyet olduğunu bile söyleyebiliriz.
Gelin görün ki bu yurdun yapıldığı yer o bölgede kalan son bostandı.
Belediye bu bostanı mal sahibinden alıp kamulaştırdı, zorla el koydu yani.
*
Bostanlar İstanbul için çok önemli. Bostanlar İstanbul’un güzelliklerinden.
Çevresindeki halk o bostandan bir miktar geçinir.
Burası da kentin içinde 20 dönümlük bir yeşillikti. Şehirde yaşayanların çocuklarını götürüp de “Salatalık böyle yetişiyor” diye gösterebileceği nadir alanlardandı.
Eski bostanlardan ne kadarı kaldı derseniz... Surun dışında, Yedikule tarafında tek tük...
Ve bu inşaatla bir bostan daha yok oldu.
Madem yurt yapıyorsunuz, bari bostanın bir kısmını orada kalan öğrenciler için korusaydınız.
Şimdilerde “ekolojik binalar” diyoruz, etrafında 3 metre bahçesi olmuyor. Balkonlara saksılarda ağaç diktiriyoruz.
Bu bostanla birlikte pek kıymetli olan 4 metrelik bostan toprağı da gitti. Geçmiş olsun. O toprağı bir daha bulmanız mümkün değil.
*
Bu bir yana...
Bu yurdu yapacakları yerin karşısındaki alan çöp kamyonları toplanma merkezi. Fatih Belediye’sinin çöp kamyonlarının gece park ettiği alan.
Belediyenin madem böyle bir alanı vardı, neden bostanı yok etti?
Neden çöp kamyonlarını çıkarıp yurdu oraya yapmadı?
*
Aslında bunları soruyoruz da...
Neden ortada.
Burada mevzu kız yurdu falan değil. Yurt, buz dağının görünen kısmı.
Burada dert o alanı dönüştürmek.
Dert yine rant.
Bakın, çöp kamyonlarının park yeri zaten belediyenin elinde. Dolayısıyla belediyenin orada bir imar hareketine girişmesi çok kolay.
E, burada da 20 dönüme kız öğrenci yurdu yapıyor.
Yani, epey büyük bir alanı kapatmış oluyor.
Çevresindeki rantı otomatik olarak yükseltecek. Orada yaşayan kitle de maddi güce sahip olmadığı için onları kolaylıkla oradan fırlatıp atabilecek.
Nihayetinde bir Sulukule örneğiyle daha karşılaşacağız.
Yurt inşaatı büyük planın küçük bir detayı.
Olay bundan ibaret.
Paylaş