Araştırıyor, eğitiyor, uyguluyor

Kadın ve toplumsal cinsiyet konularındaki araştırmaları desteklemek için Vehbi Koç Vakfı’nın sağladığı bir araştırma fonu var. Bu fon ödül olarak araştırmacılara veriliyor.
Ve KOÇ-KAM onlar arasından seçim yapıyor.

***

Bu, bilime çok önemli bir hizmet. Çünkü Türkiye’de özellikle toplumsal cinsiyet konusundaki araştırmaları destekleyen bir yer yok.
Bu yılki araştırmalar arasında dikkat çekenlerden biri “Cuma hutbelerinde kadınlık ve erkekliklerin inşası”...
Bu araştırma Cuma hutbelerinde ağırlık verilen konulara, toplumsal cinsiyet rollerinin ne şekillerde aktarıldığına ve hutbeyi dinleyen kişilerin imamın mesajını nasıl yorumladığına odaklanıyor.
Diğer bir araştırma, cezaevlerindeki kadın suçluları ele alıyor. Türkiye’de kadınların hapsedilmelerine yol açan temel suçlara bakıldıktan sonra kadınların hayatlarının, kendilerini tanımlama biçimlerinin, diğerleriyle olan ilişkilerinin nasıl değiştiği inceleniyor.
“Görünmeyen Emek” adlı araştırmada günün her saatini kapsayan ve karşılıksız ev emeğinin kadınlar için ne anlama geldiğine, görünmemesinin nedenlerine bakılıyor.
Bir başka araştırma, Almanya’ya iş göçü anlaşmalarının ilk yıllarında işçi olarak göç etmiş Türkiyeli kadınların yazılmamış tarihine odaklanıyor.

***

KOÇ-KAM eğitim faaliyetini ise birkaç farklı şekilde yürütüyor.
Önce üniversitenin kendi öğrencileri... Giderek daha fazla kadın ve toplumsal cinsiyet konulu dersler açılıyor. Bu konularda beş ders alan öğrencilere Toplumsal Cinsiyet Sertifikası veriliyor. Bu dersler her bölümün öğrencilerine açık. Mühendislik öğrencisi bile bu sertifikaya hak kazanabiliyor.

***

Üniversitenin kendi içindeki eğitim dışında, Unesco ile geçtiğimiz haziranda bir işbirliği anlaşması imzaladılar.
Bu işbirliği çerçevesinde bir eğitim programı oluşturuldu. Unesco’nun zaten 2005’ten beri kendi camiasına uyguladığı eğitimler var. Şimdi Türkiye’de bu eğitimi iş dünyasına uyarlayıp kadınların iş dünyasına daha fazla katılımını destekleyecekler.

***

KOÇ-KAM’ın diğer bir faaliyet alanı da diğer kuruluşlarla işbirliği ve eşgüdüm sağlama. Bunun içinde de kadın sorunlarına eğilen sivil toplum kuruluşları ve diğer üniversiteler var. Önce diğer üniversitelerle başladılar. Bu üniversitelerin kadın araştırma merkezleri var. Hem bu üniversiteleri hem de STK’ları davet ederek nasıl bir işbirliği yapacaklarına, hangi bilgileri paylaşacaklarına dair bir çalıştay yaptılar.
KOÇ-KAM gibi merkezler çoğalırsa kadın konularındaki çalışmalar yaygınlaşacak ve toplumsal cinsiyet konusundaki bilinç artacak.
Örnek olması dileğiyle.