Paylaş
Ne var ki, ben şirketlerin gerçekten duyarlılık sahibi olduklarından veya sorumluluklarını içselleştirdiklerinden emin değilim. Bazı şeyleri “yapmak gerektiği” veya “yapmış olmak için” yaptıklarını gözlemliyorum. Hiç yoktan iyidir elbette ama tam da bu nedenle, projeler genellikle sürdürülebilir olmuyor.
Türkiye pazarında da faaliyet gösteren Norveç firması Jotun’un durumu biraz farklı. Diyeceksiniz ki “Norveç petrol ülkesi. Neresi çevreci?”
Haklısınız. Ama aynı Norveç, karbon emisyonlarını kademeli olarak azaltmayı hedefleyen bir ülke. Petrol zengini bir ülkede her yerde 4x4’ler görmeyi beklersiniz ama hayır, Norveç’te elektrikli arabaların sayısı hızla artıyor.
Norveç aynı zamanda, ormanlarındaki ağaç sayısını 100 yıl öncesinin üç katına çıkardı.
Jotun bir boya firması. Evet, kimyasal madde üretiyor. Ama bu çevreyi gözetmesini engellemiyor. Amacı, çok daha uzun ömürlü boya sistemleri üretmek ki yapılar tekrar tekrar boyanmasın.
Dünyadaki ticaretin yüzde 90’ı deniz yoluyla yapılıyor. Gemileri korumaya yönelik boya sistemleri üreterek işe başlayan şirketin çıkış noktası koruma. Eğer boyayla korunmasaydı şu anda dünyadaki çelik madeni de yok olmaya yüz tutardı.
7 yılda bir Eyfel kulesini boyuyor Jotun. Kalifiye 25-30 ustanın bir yılını alıyor bu devasa yapıyı boyamak. 60-70 bin litre boya tüketiminin nedeni, çelik konstrüksiyon yapıyı korumak.
Yeşil binalar konusunda da öncülük yapan şirketin, atıkların geri dönüşümünden karbon ayak izinin azaltılmasına, sürdürülebilir enerji kullanımından zararlı maddelerden kaçınmaya, çevreci çabaları var. “Geleceğin Renkleri” projesi kapsamında da her yıl Türkiye’nin çeşitli yerlerinde onlarca okulu boyuyorlar.
Size Jotun’dan söz etmemin esas nedeni, yeni başlattığı bir mobil uygulama.
Jotun Yeşil Adımlar adlı uygulama attığımız adımları ağaca dönüştürüyor.
Uygulamayı telefonunuza indiriyorsunuz ve siz yürüdükçe yürüdüğünüz yollar haritada yeşile boyanıyor. Yürüyerek yeşile boyadığınız her 4 kilometre için bir ağaç dikiliyor.
Hepimiz her gün birkaç kilometrelik mesafeyi araba, taksi, dolmuş veya otobüsle kat ediyoruz. Oysa kısa mesafede yeşil adımlar atarak hem kendimize hem de dünyaya bir iyilik yapabiliriz.
Dünyada bir dakikada 48 futbol sahası büyüklüğünde orman yok oluyor. 1960’da dünyanın yüzde 48’i ormanlarla kaplıyken bugün bu oran yüzde 30’a geriledi. Bizim gidecek bir dünyamız daha yok.
31 Temmuz’a kadar sürecek Yeşil Adımlar kampanyasında amaç, 50 bin kilometre yol yürümek, 10 bin ağaç dikmek ve 3 hatıra ormanı oluşturmak. 50 bin kilometre yol 8 ton karbondioksitin salınımının engellenmesi, 10 bin ağaç ise 12 bin ton karbondioksiti tüketecek orman demek.
1.5 saatlik bir yürüyüşle hem yediğiniz hamburgeri eritebilir hem de bir ağaç dikmiş olabilirsiniz.
Hadi, ne duruyorsunuz? İndirsenize.
Paylaş