Yeni trend: Ana kucağı!

Dedi ki, “18 yaşını geçen herkesi baba ocağından şutlayalım. Ana kucağını yasaklayalım. Herkes başının çaresine baksın, kendi ayakları üstünde durmayı öğrensin, beni sinirlendirmesin.”

Bu öneriyi yapan da 30 yaşına kadar baba evinde ekmek elden su gölden yaşamış bir arkadaş bu arada. “30’uma kadar annem topladı yatağımı” demiş. ınsan söylemeye utanır ayol.

Aslında bu, ıtalyan kadınları için pek sevindirici bir haber olsa gerek çünkü ıtalyan erkekleri pek hoş, pek yakışıklı olsalar da “ana kuzuluğu” konusunda bizimkilerden beter. Anne-baba evinde yaşamak garipsenen bir yaşam tarzı olmadığı için bu arkadaşlar “yolun yarısı”nı geçtikten sonra bile aileleriyle birlikte yaşamaktan kaçınmıyor, evliliğe yanaşmıyorlar.

Aralık ayı verilerine göre ıtalya’da 40 yaşın altında bekar yetişkin nüfusun neredeyse yarısı ailesiyle birlikte yaşıyor. Üstelik erkekler bu konuda kadınları geçiyor:
Erkek nüfusun yüzde 53’ü kadınların ise 42’si ebeveynlerinin yanından henüz ayrılmamış.

Bizimkiler erken yaşta evden ayrılsa bile biliyorsunuz evlilikte, işte, sokakta, nerede olurlarsa olsunlar anne figürü adeta bir hologram gibi yanlarında beliri-beliriveriyor. Bir çorba reklamı var ya, aynen oradaki hikaye işte...

İtalyan bakan 18’den sonra herkes kendi başının çaresine baksın diyor ancak bakınız, aileyle yaşamanın ayıplandığı Amerika’da bile herkesler “Anneciğim...
Babacığım...” diye ağlayarak evlerine geri dönmeye başlamış.�

Aol.com’un haberine göre geçen mayısta Amerika’da yapılan bir araştırma sonucu 24-35 yaş arası erkeklerin yüzde 12.7’sinin, kadınların ise yüzde 8.6’sının aileleriyle yaşadığı belirlenmiş. Buna ek olarak, Amerikalı bekar nüfusun yüzde 10’u, krizden ötürü son bir yıl içinde ailelerinin evine dönmüş. Öte yandan Amerika’da her 7 çocuktan biri işsiz bir ebeveynle yaşıyor, hal böyle olunca “çekirdek aile” büyükanne ve büyükbabanın evine taşınıyor, eski usul yaşam tarzı geri dönüyor...

“Geniş aile”ye dönüş

Baksanıza, İtalya “babanızın yanından ayrılın”ı yasalaştırmaya çalışadursun, “Yetişkinlerin aileyle birlikte yaşaması ayıptır” düzeninin okyanus ötesindeki en büyük kalesi yıkılıyor...

Avrupa’da ise durum bizdekine biraz daha benziyor, ıtalya haricinde Almanya’da da kadın-erkek fark etmiyor, evlenene kadar ailelerinin yanından genellikle pek ayrılmıyorlar. ıngiltere’de de 20-30 yaş arası yetişkinlerin yüzde 22’sinde aynı durum söz konusu.

Bu arada, ailenin yanında yaşama meselesi dünya üzerinde bulunan kültürlerin birçoğunda var. Tabii endüstrileşme ile birlikte “aile ile yaşamanın sıradanlığı” başka sebeplere dayandırılarak garipsenen bir durum haline getirildi... Dünya düzeninin “daha çok mal satma” üzerine dayatması olan bir durum “birey olmak”, “kendi ayakları üzerinde durmak” gibi kılıflara sokulup normalleştirildi... Aileyle birlikte yaşamak, ayıp sayılıyor...

Doğru ya, 3 çocuklu bir aileden 4 adet birbirinden bağımsız küçük tüketim birimi çıkacakken neden onları bir arada tutalım ve ekonomi yapalım değil mi?
ışin esası bu kadar basit ve sebepleri ekonomik...

Fakat artık bu model çalışmıyor... Baksanıza bütün dünya “geniş aile” düzenine geri dönüyor...

Çocuk yetişkinlik yaşlarına ulaştığında bile anne-babalık konusunu abartan ebeveynler, kendi davranışlarıyla ilgili sınır çizseler “birey olmak” konusunda bir sıkıntı kalmayacak aslında.

“Kendi ayakları üzerinde durma” konusu evden ayrılan çocuğun değil ailenin elinde...

Demir Demirkan’dan Twitter şarkısı

Dünyada bir başka örneği var mı bilmem ama galiba Twitter aleminin ilk “open source” yani açık kaynak şarkısı Demir Demirkan’dan geldi. Hikaye şöyle; Demir salı günü öğlen saatlerinde Twitter’a “Tüm dünyayı tembelliğe, yavaşlığa, çabalamayı reddetmeye davet eden bir şarkı yazmalı... Söz bekliyorum, ‘open source lyric writing’ olsun.” notunu düştü. Bu notun ardından, takipçilerinden gelen tweet’leri bir kenara biriktirdi. Sadece üç saat sonra şarkıyı yazmış, kullanıcılarına “Nereye upload edeyim?” diye soruyordu!

Şakısını Friendfeed’de şu sözlerle takdim etti Demir, “Sözleri Twitter’dan open source olan, benim moderatörlüğünü yaptığım, bestelediğim ve en amatör şekilde kaydedip upload ettiğim şarkı: ‘Yavaş yaşamalı’...”�

http://friendfeed.com/demirdemirkan adresini tıklayıp dinleyebilirsiniz...