Paylaş
Belki normalde vakitten kazanmak için “ufak” kısayollara başvuruyorsunuzdur.
Mesela, varacağınız yere çabuk erişmek için kaza yapma pahasına önünüzdeki araca yapışıyor, kimseye yol vermiyor olabilirsiniz.
Veya yaya geçidinde birini gördüğünüzde ona yol vermek yerine gaza basıyor, yayayı kedinin fareyi kovaladığı gibi kovalıyor olabilirsiniz.
Yeşil ışıkta son geçen insan olduğunuzda, kendinizi Milli Piyango’dan büyük ikramiyeyi kazanmışçasına sevinçli, bir o kadar da kazançlı hissediyor olabilirsiniz. (Kavşağı tıkayıp, kendiniz dahil kimsenin hiçbir yere gidememesini sağlıyor olsanız da...)
Bakın ne diyeceğim...
Bu hafta sonu bir değişiklik yapın ve araçlara, insanlara güler yüzle yol vermeyi tercih edin.
Yeşilde geçen son insan olmak yerine sarıda duran ilk insan olmayı deneyin...
İnanın gideceğiniz yere trafikle savaş halinde olduğunuz zamanlardan daha hızlı varacaksınız. Stres seviyeniz azalacak. Gününüz güzel geçecek.
“Abartıyorsun Melike” demeyin, abartmıyorum. İnsanlar arasında iyi niyet, iyi enerji ve anlayıştan oluşan olumlu iletişim koşulları söz konusu olduğunda, hayatın daha kolay aktığını göreceksiniz. Siz öyle davrandığınızda, başkaları da size benzer şekilde davranmaya başlayacak.
Madem kanunlar, kurallar yeterince caydırıcı değil ve bizi kısayolcu, kurnaz, saygısız, sevgisiz, birbirinin kafasına basan insanlar olmaya zorluyor, biz inadına tam tersi olalım.
Toplumsal hayata katkıda bulunmakla kalmayacaksınız, bu davranışınız ruhunuza da iyi gelecek, inanın bana.
İyi hafta sonları!
Motor terörü bitecek mi?
Kelebek okuru Yüksel Kılıçturgay, bir hafta önceki motorluların kaldırımları işgal etmesiyle ilgili yazıma istinaden Kadıköy Kaymakamlığı’na yaptığı başvuruyu ve aldığı yanıtı göndermiş.
Motorluların yayalara ait kaldırımları yol olarak kullanmaları elbette sadece Kadıköy’e mahsus değil, bu tüm Türkiye’nin kanayan yarası ve görünen o ki kısa dönemde çözüleceğe benzemiyor.
Bakın Kadıköy Belediyesi ne diyor:
“Zabıta Müdürlüğümüzce bugüne kadar yapılan uygulama ve çalışmalarda, ilçemizin cadde, sokak ve kaldırımlarında vatandaşın geliş-geçişini engellediği, tehlikeye düşürdüğü, işgalde bulunduğu vs. tespit edilen her türlü motorlu araç hakkında ekiplerimizce, 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun 38/1 maddesi gereğince ‘ihbarname’ hazırlanarak, araçların plakaları Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Müdürlüklerine yazılı olarak bildirilerek, cezai işlem uygulanması talep edilmekteydi. Ancak bu talep ve yazışmalar reddedilerek, Zabıta Müdürlüğümüzün yetkisinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Yazıda ayrıca, herhangi bir kuruluş veya vatandaşın gönderdiği fotoğraflara istinaden yürürlükte bulunan Trafik Mevzuatı’na göre kaldırıma park eden araç plakalarına trafik idari para cezası karar tutanağı düzenlenmemekte olduğu, yasak bölgelere park eden araçların 155 Polis İmdat hattı aranarak ihbar edilmesi suretiyle yönlendirilecek görevli ekipler tarafından tutanak düzenleneceği belirtilmiştir.”
Kaldırıma park eden araçlar, ters yönde gidenler, motorlarıyla yayalara ait parklarda, sahilde, kaldırımlarda yaşlı, çocuk, hasta demeden terör estirenler...
Ceza yok, onları caydıran yok, daha tespit bile edilemiyorlar! Emniyet Müdürlüklerinin vatandaşla ve belediyelerle bu konuda işbirliği yapması şart.
Bu sorunu ancak hep birlikte, el ele vererek çözebiliriz ama “Belediyenin yetkisi yok”larla, “Filanca durum mevzuata aykırı”larla, “Vatandaşın yetkisi yok”larla uğraşırken ihlalleri tespite vakit kalmıyor anlaşılan!
Paylaş