Tekrarın suyu çıktı

Dizi ve program tekrarları, kaçırdıklarınızı izlemek için güzel imkan sağlıyor.

Haberin Devamı

Sağlıyor ama, tekrarın suyunu çıkarmamak lazım. Bakınız Digiturk’teki E! Channel’da tam beş senedir aynı programların tekrarları yayınlanıyor. Peki, bu izleyiciyi enayi yerine koymak değildir de nedir?
Mesela şu meşhur Dr.90210’un bölümlerindeki duruma bakalım: Resmen şu anda verilen bölümleri ilk izlediğimde 25-26 yaşında idim. Şu anda neredeyse torunlarım olacak, hâlâ aynı bölümleri izliyoruz. Diğer tekrarlar konusunda bir itirazımız ya da şikayetimiz yok. Zira dizi tekrarları yeni sezona hazırlık için şahane, “marathon”lar da öyle ama şu E! Channel konusunda daha fazla izleyiciyi enayi yerine koyma sevgili Digiturk. Aralara yeni program serpiştirmekle olmuyor.
Bir de “çeviri” konusu var ki dağlara taşlara. Altyazıları artık “bakalım ne yumurtalar göreceğiz” diye eğlenmek için açıyorum. Herhalde iki sene önce olmalı, bir gün bir altyazıda “Myspace”i “Boş sayfam” diye çevirdiklerini gördüğümde dayana-mamış yazmıştım. Sonra bir ara düzelir gibi oldu ama hâlâ altyazı komiklikleri tam gaz devam ediyor.
Bu kadar çok insana ulaşan bir platformun, hem beş sene aynı programları vermesi hem de altyazılar konusunda bu kadar özensiz davranması izleyiciye saygısızlık.
Şimdi “Ayy Dr. 90210 mu izliyorsun, inanmıyorum sanaaa” dediğinizi duyar gibiyim. O bir şey mi, the Girls of the Playboy Mansion benim, Kardashian’lar senin, hepsinin ciğerini biliyorum. Kendra favorim. Hadi sen de itiraf et de rahatla sevgili E! Channel’daki reality show’ları izlediğini gizleyen Habitus okuru.
Bu arada bir kız ortamında bu programların muhabbetini bir açmayı deneyin, herkesin önce suskun kaldığını, beş dakikaya kalmaz “Ay eeveeetttt, ben de izliyorum” diye döküldüğünü ve muhabbetin bir süre bu programlar üzerine döndüğünü göreceksiniz...
Denenmiş ve geçerliliği kanıtlanmıştır.

Haberin Devamı

Canımız sokakta!

Dün yazdığım sokak tacizi hikayesini okudunuz. Ne zaman sokak taciziyle ilgili yazsam mail kutum doluyor taşıyor, herkes eli kolu bağlı kalmaktan şikayetçi. Tabii sokak tacizi anlık bir mesele, ne polis yardımcı olabiliyor ne de çevredeki insanlar, malum, adamlar yaptıklarıyla kalıyor.
O halde şimdi size güzel haberi vereyim: 2005 yılında New York’ta bir blog olarak kurulan, 6 yılda 14 ülkeye ve 37 şehre yayılan ve bir sivil toplum hareketi olan Hollaback, artık Ystanbul’da. Hollaback, insanların sokak tacizine karşı güçlendirilmiş bir tepki göstermelerini sağlamak ve bu konuyla ilgili bilinç oluşturmak için çalışıyor.
Şimdilik Türkiye’de sadece Ystanbul’da var. www.canimizsokakta.com adresine mutlaka göz atın. (Kendi şehrinizde siz de bu hareketi başlatabilirsiniz, ne yapmanız gerektiğini öğrenmek için siteye girip sol üst köşedeki linki tıklamanız lazım.)
Canımız Sokakta: Hollaback Ystanbul’un önemli fonksiyonlarından biri, sokak tacizi yaşayan insanların kimliklerini ortaya dökmeden hikayelerini paylaşmalarına olanak tanıması. Burada amaç, tacizcilere “yaptığınızla kalmayacaksınız” mesajı vermek. Canımız Sokakta, aynı zamanda, tacizden korunmak için neler yapılabileceği gibi konularda da iyi bir başvuru kaynağı.
Çok rica ediyorum, siteye gir, hikayeni paylaş, Twitter’da takip et (www.twitter.com/canimizsokakta), Facebook’ta “like” et, sen de desteğini ver sevgili sokak tacizinden usanmış Habitus okuru.

Yazarın Tüm Yazıları