“Mobil pazarlama” denen bir hadise var, bilirsiniz.
Hani sevdiceğinizden mesaj beklerken gelen o “bankanızdan size özel fırsatlar” notu var ya. Hani mühim bir telefon beklediğinizde size sigorta pazarlamaya çalışan o “otomatiğe bağlanmış kadın” var ya. Hani gece-gündüz, iş günü-tatil dinlemeden mesaj gönderme ve arama hakkını kendinde bulanlar var ya... Hayatınızın en kritik, en keyifli, en huzurlu veya en sıkıntılı anlarında gelen, bir markayla ilgili bilgi, indirim, promosyon gibi gereksiz konuların aktarıldığı ve telefonu duvara çalma arzusu uyandıran mesajlar ve aramalar yani... İşte onları diyorum. Operatörlerin markalarla “mobil pazarlama” adı altında yaptıkları anlaşmalar yüzünden bankalardan marketlere, kozmetikten giyime, kafe-restoranlardan spor merkezlerine kadar elli çeşit yerden yağmur olur yağar bu mesaj ve aramalar. Üstelik mobil pazarlama yapanlar, ne zaman aramaları gerektiğini çok iyi bilirler. Mesela, eliniz market torbalarıyla dolu iken zar zor yürümekte iseniz, bunu derhal hisseder ve hemen numaranızı çevirirler. Günlerden pazar ise, hele ki saat 12’den erken ise, mesaj göndermek için kahvaltının en zevkli anını beklerler. Eğer birinden haber bekliyorsanız, bunu derhal sezerler. Bu bekleme süreciniz, onlar açısından indirimler konusunda bilgi vermek için kaçırılmaz bir fırsattır. Ciddiyim, bir gün yerde üzerinde tepinmek suretiyle çiğnenmiş ve kullanılamaz hale gelmiş bir telefon görürsen etrafına bak sevgili mobil pazarlama mağduru Habitus okuru. Oralarda olabilirim. ** Efendim, uzun süredir bankamdan gelen mesajları engelleme savaşı içindeyim. Bu arama ve mesajların büyük kısmından kurtulmayı başardım ancak hâlâ ayda iki-üç olmak suretiyle taciz devam ediyor. Size kötü haber: Telefonunuzu tüm bilgilendirme, promosyon, vb. iletimlerine kapatsanız dahi engellenmesi mümkün olmayan mesajlar var şu pazarlama dünyasında. ınanması güç ancak operatörler kimi markaların müşterilerine toplu olarak yolladıkları mesajlara müdahale edemiyor. “Ben şu markadan gelen mesajları istemiyorum” demeniz işe yaramayabilir, ancak operatörünüze “tek tek mesajları nasıl engellerim?” diye soracaksınız, tek çözüm bu. (Mesela Turkcell kullananlar, gelen mesajı 2780’e iletmeli, bu hareketiniz aynı numaradan size mesaj gelmesini engeller.)
“Mobil pazarlama”yı icat eden arkadaş...
Peki bize “hediye edilmiş” bu manasız işkenceden kurtulmak için ne yapmalı? “Hiçbir şekilde mobil pazarlama mesajları almak istemiyorum” konusuna kafayı takar ve saatlerinizi operatörünüzün, bankanızın ve size mesaj gönderen markaların müşteri hizmetlerine telefon açarak geçirmeyi kabul ederseniz belki başarılı olabilirsiniz. Peki, şunu sormak istiyorum, bu çalınan zamanın hesabını kim verecek? ** Çok merak ediyorum, insanların telefonlarına, kendilerine sormadan, promosyon, indirim, bilmem ne mesajı gönderebilme ve arayabilme münasebetsizliğine kim “mobil pazarlama” adını verdi? Kimsin sen arkadaş? Ortaya çık! Madem sardın bunu başımıza, senden bazı isteklerim olacak. Bana, bankaların, tekno-mağazaların, parfümerilerin, giyim-aksesuvar markalarının CEO’larının telefonlarını vereceksin. Onlara haftanın 7 günü, bilhassa da pazar sabahları mesaj bombardımanına tutacağım. Kendilerinden müsaade istemeden, hafta boyu Kelebek’ten seçtiğim magazin haberlerinin özetini geçecek, bunun yanı sıra üç şiir, yirmi özlü söz ve akrostiş yazıp gönderecek ve sinir krizi eşiğine gelmelerini zevkle izleyeceğim. Bakalım nasılmış.