Serenay’ın kararı doğru

“Oyuncu rol ayırmaz, işi elindeki karaktere hayat vermektir, gerekirse öpüşür de, sevişir de” diyebilirim...
“Serenay Sarıkaya, gerçekle kurguyu karıştırıyor mu acaba?” diye sorabilirdim.
Fakat Türkiye koşullarını düşünecek olursak, bunun tam tersi söz konusu.
Dolayısıyla başarılı oyuncu herhalde hayatının en doğru, en stratejik kararlarından birini vermiş.
Hatta öpüşmese bile yeridir!
Bu dönemin en başarılı, en parlak ismi Serenay Sarıkaya.
Herhangi bir “yanış manevra” yapsa, başına geleceği biliyor.
Diyelim ki bir sevişme sahnesi söz konusu oldu...
Sarıkaya, bu sahnede yer almayı kabul etti...
Malum sahnelerin ekran görüntüsü alınacak, haber sitelerinde “işte o sahneler” başlığıyla çıkacak...
Hayatının sonuna kadar o görüntü, peşinde dolaşacak.
Ne zaman iyi bir iş yapsa, ne zaman gündemde olsa, o sahneler tekrar tekrar verilecek, ekran görüntüleri yayınlanacak, haberin içeriğinde illa o sahnelerden bahsedilecek...
Bunları hesap edince, diyorum ya, öpüşmese bile yeridir!

Oyunculuk= İp cambazlığı

Oyunculuk da Türkiye’de pek çok iş gibi ip cambazlığına dönüştü.
İpin üzerinden düşmemek için söylenen sözlerin, yapılan işlerin nelere yol açabileceğini çok önceden öngörebilmek gerekiyor.
Öngöremeyenlerin de bu işlere aklı eren, onu doğru rotaya yerleştirecek bir danışmanla çalışmaları şart.
Tabii mesele sadece müstehcen sahneler değil, artık her işte, her anlamda “Ne yapsam yanlış anlaşılmam” diye düşünecek hale geldi herkes.
Öyle bir atmosferde yaşıyoruz ki, doğa fotoğrafı paylaşan bir oyuncuya bile birilerinin fotoğraftan kendi kafasına göre çıkarım yapıp “vatan haini” diyebileceği potansiyel var.
Bırakın açık açık fikrini söylemeyi, “Bugün hava güzel” deseniz, çarpıtılmış gerçeklerle beyni yıkanmış ve tehlikeli derecede kutuplaşmış pek çok yarım akıllı, lafı siyasete getirebiliyor.
Dolayısıyla bir bakıma “Ne yapsam yanlış anlaşılmaz veya gerçekmiş gibi algılanmaz” üzerine hayat kuruyor pek çok insan.
Tekrar Serenay’a dönecek olursak, “uygunsuz” sahneler meselesi de böyle.
Türkiye’de bir dizi karakteri popüler olduğunda, gerçek ile kurgu karışıyor biliyorsunuz.
Pek çok izleyici, ekranda gördüğü kişinin kurgu olduğunu unutuyor.
Karakteri canlandıran oyuncu, canlandırdığı kişiye dönüşüyor izleyicinin gözünde.
Eğer bu sahnelerde yer alırsa, televizyonda gördüğü karakterlerle onları oynayan aktör ve aktrisleri aklında birleştiren milyonlar için o sahneler gerçek olacak.
İşte tam da bu yüzden çok akıllıca bir karar vermiş Sarıkaya.