Paylaş
O da nasıl olur demeyin işte oluyor, sahi söylüyorum.
Haftalar geçer, i-pod şarj edilmeyi bekler. CD’ler durdukları yerde tozlanır. O “müziği unutma” dönemlerinde arabada da elim radyoya gitmez niyeyse. Koltuğunu direksiyona yapıştırmış ve arabanın ön kaportasına konsantre olmuş kadınlara benzerim.
Genelde çok çalıştığım zamanlarda, yatakta cenin pozisyonu almanın tek amaca dönüştüğü dönemlerde yaşarım bu “at gözlüğüyle araba kullanan kadın modeli” halini.
İşte böyle zamanlarda; kafa çok meşgul olduğunda müzik bazen unutuluyor...
Günler geçiyor... “Yahu bende bir şeyler eksik ama ne?” diyorsun, çocukluktan beri bünye müziğe alışık, arıyor.
Uyanış anı güzel oluyor ama. Bir yerden güzel bir şarkı duyuyorsun ve içinde bir şeyler kımıldıyor, kulak denen organı yeni keşfetmiş, ciğerlere dağ havası çekmiş gibi hissediyorsun kendini... Güzel müziğin iyileştirici etkisi var, orası kesin.
Dün akşam oldu bu. Yazı yazıyordum. Kalktım yerimden, VH1’ı açtım. 80’ler, 90’lar, öyle bir şeyler çalıyordu. Sonra Michael Jackson’un Thriller’ını duydum. Gaza gelmişim, mezardan taze çıkmış zombi hareketleriyle şarkıya eşlik ederken buldum kendimi! Anında neşeyle doluverdim gecenin bir saati. Diyeceğim o ki kulaklarınızı ihmal etmeyiniz, onlar güzel müzikle beslenmek ister efendim!
Kenan olayı bitirmiş
Kenan Doğulu’yu, ilk zamanlarından beri takip ederim. Az mı kasedini aldık zamanında! Sahi, o kasetlere ne oldu acaba? Neyse, lafı uzatmayayım, Kenan Doğulu’nun bir aksilik olmazsa cuma günü raflarda olacak yeni “kaseti” Patron’u anlatacağım esas.
Sevgili Habitus okurları, o nasıl albüm öyle?
Şa-ha-ne! Kenan çıtayı çok yükseltmiş, Bundan böyle rakiplerinin işi zor olacak. Hem bu yeni albümü daha öncekilere hiç benzemiyor. Her ağza biraz bal çalmış, belli bir türe hapsetmemiş kendini. Pop, funk, caz, R’n’B, elektronik... Ayrı ayrı her şarkının aroması bol. Üstelik Kenan sesiyle o kadar çok oynamış ki bu defa... Bu konuyla ilgili “Amacım dinleyeni şaşırtmak zaten” diyor.
Albümde melodisi sizi yakalamayan bir şarkı bile yok. Tüm şarkıların sözü-müziği ona ait. Sözler de ayrı bir alem. Günlük konuşmalar ancak bu kadar güzel şarkı sözüne dönebilirmiş...
Peki en dikkat çekici şarkılar hangileri? Tamamen subjektif bir değerlendirmeyle altın madalyayı Cadı Kazanı’na veriyorum. “Türkçe funky şarkı böyle olur” dedirtiyor.
“Salak” şarkısı kendi kendine patlayacak bir şarkı, orası çok belli, kendisi de öyle diyor zaten. Beyaz Yalan çok güzel. Modern dünyanın kadın erkek ilişkilerini nefis özetlemiş bence... Kenan, “Üç senelik hamile gibiyim, çıksa da albüm rahatlasam artık” diyor.
Bence ayakta alkışlamalı Kenan’ı ve onun gibi bizi uyduruk Türkçe poptan kurtaranları.
Çok sıkıldım!
Nasreddin Hoca ne demiş, kazanın doğurduğuna inanıyorsun da köşenin köşe doğurduğuna mı inanmıyorsun? O fıkra öyle değildi galiba ama neyse, bugün itibariyle Habitus içinde yeni bir köşe başlıyor sevgili Habitus okurları. “Çok sıkıldım!” başlığı altında can sıkan olayları irdeleyecek, çözümler sunacağız. Lütfen canınızı sıkanları çekinmeden gönderin. Hep beraber irdeleyelim. Buyrun, başlıyoruz:
· Funda Arar ve Bergüzar Korel bir delilik yapsın. Bilmiyorum, ilginç bir şeyler. Bizi şaşırtsın. Çok düzgünler, çok!
· Deniz Berdan tayyör giysin. Evet, bildiğiniz, sıkıcı bir tayyör. Ya da basit bir pantolon. ıçine de beyaz gömlek. Altına da eczanelerde satılan ortopedik (ve ölesiye çirkin) ayakkabılardan! Bir de öyle görelim.
· Ece Sükan da giysin o ortopedik ayakkabılardan. Bir de Marlene Dietrich gibi alsın kaşlarını, ip gibi. Bir de öyle görelim.
· Erkekler tarz için fötr şapka takmasın. Kızlarla karar verdik. Kasket tipi haricinde şapka takan adam tırttır.
· Bonus sıkıntı: Haber spikerleri c, ç ve ş harflerinin vurgularını “cue”, “şue”, çue” olarak yapmayı bıraksın. O yersizce büzülen dudaklara bakmaktan haberleri kaçırıyorum.
Paylaş