Paylaş
Düşünsenize...
Böyle adamlar bir değil, beş değil, on değil.
Böyle adamlar Sinop’ta nükleer santral yapacak mesela.
Şehir komple yok olacak, sonra televizyona çıkıp “REAKTÖR PATLADI YANE, BİZ DE BİLMEYOZ, ATOMLARIN ŞEYİ ŞEY OLDU BİR ANDA, ANLAYAMADIK” diyecekler.
Güvenlik odası yapmamışlar.
Yapma hazırlığındalarmış. Yersen.
“Neden yok?” diye soruluyor.
Şirket yetkilisi diyor ki, “Bir patlama olsa, siz aşağıda mı kalmak istersiniz, yoksa yukarı çıkmak mı?”
Güvenlik odasının olmamasıyla ilgili açıklaması bu.
Burası bir 3. Dünya ülkesi bile değil sevgili bahtsız, şanssız Habitus okuru.
3. Dünya ülkesi bile değil.
Düşünsenize, 3. Dünya ülkesi BİLE olmayan güzel yurdumda bu adamlar nükleer reaktör yapacak; üzerinde bulunduğumuz coğrafyanın kökünü kurutacaklar, sonra “Ne oldu da patladı?” diye sorulduğunda “Valla patlama noktasına ulaşamadık, neden oldu bilmiyoruz” diyecekler.
Sonra gazeteci “İhmal var mı” diye soracak, şirket sahibi pişkince “BU OLAYDA HİÇBİR İHMALİMİZ YOKTUR” diyecek.
Öylesine dilimiz tutulacak ki, “Be adam! Madem hala ulaşamadığın nokta var, ne olduğunu bilmiyorsun, ihmal olmadığını nereden biliyorsun, insan bilmediği bir konuyla ilgili ihmal olup olmadığını değerlendirebilir mi?” diye soramayacağız bile.
**
Şirketin patronu ölen madencilerden “bunlar, bunlar” diye bahsedecek, ağzımız açık dinleyeceğiz. Tanıdık bir hitap şekli değil mi?
Değer vermediği insana “bunlar” diyen zat, her gün avaz avaz bağırmayı şimdilik bıraktı, ölü evinde adam dövüyor, malum.
Bakan ölen madencilerden “rakam, sayı” diye bahsediyor ya, onu da atlamamalı... Kelle hesabı.
“Kayıtsız işçi yok” diyor önündeki kağıda bakarak.
Zaten kayıtsız işçiler kağıtta yazmaz ki be adam? Adı üstünde “kayıtsız işçi”
Neyse, siz bunu daha iyi bilirsiniz ya zaten...
Çalışma koşullarından bile haberleri yok.
Bırakın çalışma koşullarını, insanların kendilerinden haberdar değiller.
İşe aldıkları insanlardan haberdar değiller.
Bu adamlara, bu adamlar gibilerine ve bu adamların iş yapmasına müsaade eden gözü para bürümüşlere tek sözüm var...
Şu anda, şimdi, bu satırları okuduğunuz anda binlerce işçi tesadüfen yaşıyor, üç kuruşa çalışmayı sürdürüyor.
Bakınız, bu, kapitalizm filan da değil.
O kadar donanımsız, o kadar çıkarcı, o kadar kısa dönem faydacısısınız ki kapitalizmi bile elinize yüzünüze bulaştırdınız.
Ülkeyi 200 yıl öncesine döndürdünüz.
KÖLE TACİRİSİNİZ.
Paylaş