Paylaş
Mutlaka hayatınızın bir döneminde siz de karnınızın çevresindeki o fazlalıkları çekiştirip “koparma imkanı olsa koparırdım” diye söylenmişsinizdir. Bir anda yok olsunlar ya da ne bileyim, döner bıçağı alıp kesiverin göbeğinizden, kalçanızdan...
“Kilo siniri” geldi mi de gitmez bir türlü. Çünkü hemen, derhal, o an sıkıntınızın acil bir çözümü olmadığını bilirsiniz. O kiloyu vermek için sabır gerekir, fakat sabretmek ve işi kuralına göre yapmak yerine bir ayda 10 kilo vereceğinizi söyleyen bir şarlatana inanmayı tercih edersiniz.
Tüm doğruları unutur, bünyenizi şaibeli diyetlerle yorar, geri döndürülemeyecek zararlar verirsiniz.
O tuhaf diyetlerden sonra, evet, kilo verirsiniz. Fakat havası alınmış balon gibi tuhaflaşmış halinizi kabul etmez bünyeniz...
Diyete son verir, normal düzeninize geri dönersiniz. İhtiyacınız kadar yemeyi öğrenmişsinizdir, fakat üç vakte kadar verdiğiniz kiloları aynen geri alırsınız. Sizin açınızdan sebebi bellidir, hata mutlaka sizdedir: Diyete uymamış veya diyetin “diyet sonrası” gerekliliklerini yerine getirmemişsinizdir.
Hiç olmadı, kendine “beslenme tavsiyesi verici” benzeri gülünç adlar vermiş, ne uzman ne de doktor olan bir şarlatanın sözlerini yeterince dinlemediğinize inanırsınız.
Bir türlü, ama bir türlü tehlikeli bir diyet yaptığınızı, sağlığınızla oynadığınızı kabul etmez, bedeninize ihtiyacı olanı vermek yerine büyük risk altına girdiğinizi kabul etmezsiniz.
Sabır yoktur iş kilo vermeye gelince. Şarlatanlara dökülen paralar mübahtır eğer hızlı çözüm verebilecekse...
İnternetten satın alınan ne idüğü belirsiz ilaçlar, çaylar, yağları buharlaştıracak ya, su içer gibi indirirsiniz mideye...
Aç kalmaya razısınızdır, bu sistem bir haftada beş kilo verdirecekse...
Hayatınızın, nefes alıp verebiliyor olmanızın değerini anlamak için önce onu elinizden kayıp gitmesini mi izlemelisiniz?
Peki şarlatanlar cebini doldurmuş keyif çatarken kalbiniz teklediğinde, suçlayacak birini bulabilecek misiniz?
İnternetten sipariş ettiğiniz, içinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından ÖLÜME NEDEN OLDUĞU İÇİN yasaklanmış maddeler barındıran “tamamen doğal” ürünlerle iç organlarınıza kalıcı zarar verdiğinizde bir tane yetkiliye ulaşabilecek misiniz?
Her işi kestirmeden, emek vermeden yapmayı beceriyoruz... Hayatı “Türk tipi çakallık” ile sürdürmeyi pek iyi biliyoruz fakat bu model doğada bile yok sevgili kıssadan hisseci Habitus okuru.
Dersi vücudunuzdan alın: Kestirme yollar öldürür.
Futbolla ilgili sorular
- Futbol savaş mı demektir?
- Konu futbol olduğunda, tüm o rezil, analı bacılı küfürler normalleşir mi?
- Konu futbol olduğunda, insanlığı üstlerine bir manto gibi giyenler, onları yaşayan, düşünen medeni bir varlık haline getiren özelliklerini dolaba mı kaldırırlar?
- Konu futbol olduğunda, insana, eşyaya zarar vermek kişilerin hakkı haline mi gelir?
- Karşı takımın insanına zarar vermek sıradan, önemsiz bir hadise midir?
- Futbol, hayata karşı ifade edemediğin öfkeyi kusma yeri midir?
Cevaplayabilen beri gelsin.
Paylaş