İyi düşününce iyi şeyler oluyor mu sahi?

Kimisi “Yav he, he” der geçer, kimisi de kulak kabartır bu iyi niyet cümlesine...
Kimisi “Bir deneyeyim bakalım” der, kimisi de “Ben inanmam böyle zırvalara”...
İnsanın başına üst üste aksilikler geldiğinde birisi karşınıza çıkıp “İyi düşünürsen başına iyi şeyle...” derken böyle, o cümleyi bitirmeden ağzına baba terliğiyle vurasınız geliyor ya...
Veya “anı yaşayın, yaptığınız işe odaklanın” diyenleri ıslak meşe odunuyla kovalayasınız geliyor ya...
Durun!
Size, “iyi düşün, iyi şeyler olsun”un hayatın sürekli olumlu yönlerini görmeye çalışan tatlı küçük Pollyanna’ların söylemi değil, bilimselliği kanıtlanmış bir konu olduğunu söylesem!
Bir işte ustalaşmak için o işle ilgili düzenli pratik yapmak gerektiğini biliyorsunuz.
Sürekli kullandığınız sinir devrelerini güçlendiriyorsunuz başka bir deyişle.
Sinir hücreleri birbirleriyle iletişim kurarak, elektrik devresine benzer bir mekanizma ile bilgi akışı sağlıyor.
Bu devreleri ne kadar kullanırsanız, o kadar kuvvetleniyorlar.
İşlevsiz kalan nöronlar ise “budanıyor”, yani bir bakıma temizleniyor.
Beyinde yer alan “çöpçü hücreler” olarak tanımlanan mikroglialler, kullanılmayan ölü sinir hücrelerini yok etmekle yükümlü.
Kullanılmayan bağlantılar, çöpçü hücreler tarafından yok edilmek üzere işaretleniyor.
İşte “Ne düşündüğüne dikkat et” de tam burada devreye giriyor sevgili Habitus okuru.
Mesela işinizdeki önemli bir projenin altından nasıl başarıyla kalkacağınızı değil, sizi sinirlendiren çalışma arkadaşınızdan alacağınız intikamı düşünüyorsanız ve bunu her gün yapıyorsanız, sizi tebrik ederim.
Sürekli intikam düşünerek “devrelerinizi” esas önemli olması gereken konular yerine, sizi bir adım ileri götürmeyecek bir konuyu güçlendirecek yönde “hack”liyorsunuz demektir.
Eğer tali konulara odaklanıyor, esas resmi görmezden geliyorsanız, beyniniz de sizin gibi yapacak, hayatınızın ana konularını “çöpe atılacaklar” kutusuna gönderecektir.
Evet, son tahlilde tüm o “iyi düşün iyi olsun”cular ortalığı boşu boşuna velveleye vermiyordu...
Hayatınızda neye odaklanırsanız, onu büyütüyorsunuz.
Hayatınızın olumlu yönlerine ve geleceğe dair hedeflere/hayal-lere odaklanırsanız, beyninizde bulunan sinir hücreleri aracılığıyla ilgili devreleri sağlamlaştırıyor, büyütüyorsunuz.
Yarından itibaren “devreleri” olumlu ve önemli konular için kullanmayı deneyin.
Trafiği, kibirli bir adamın size davranışını, çalışma arkadaşınızın lafını, haberlerde karşınıza çıkan ve sizi olumsuz anlamda tetikleyen her şeyi görmezden gelin.
Onun yerine kendi hayatınızda olmasını istediklerinizi düşünün ve onlara odaklanarak davranın.
Bakalım neler değişecek...
İşte alın size en güzel yeni yıl planı...

Karda kaymamak için...

Bilen var, bilmeyen var. Bilmeyenlere bu mucizevi ve pratik “patik”i duyurmak görevimizdir!
Şimdi hızlıca size en yakın dağcılık malzemesi satan mağazayı buluyorsunuz. “Karda kaydırmayan ayakkabı tabanı istiyorum” diyorsunuz. “Kar patiği” de diyorlar.
O tabanları ayakkabınızın altına geçiriyorsunuz ve karlı yollarda yumurtadan yeni çıkmış Caretta Caretta gibi yürümeyi bırakıyor, Victoria’s Secret defilesindeki “buralar benimdir” diye yaldır yaldır yürüyen bir Adriana Lima’ya dönüşüyorsunuz.
Google’a “karda kaydırmaz” yazarak da bulabilirsiniz. İnternet sitelerinde 15-20 TL’ye bulmak mümkün, mağazalarda ise fiyatı
30-40 TL civarında.