İyi beslenmek aslında zor değil!

Bu hafta sonu “Sizi ayağa kaldırana kadar spor ve beslenme konularında yazmaya devam edeceğim” dedim.

Haberin Devamı

Bakınız ilk tepkiler neler:
- Fakat Melik’aanım, çalışan insanların zamanı az, nasıl bulacaklar sağlıklı yiyecekleri?
Efendim, işte bu en büyük bahane. Biliyorum, akşam yorgun argın açlıktan bayılacak gibi eve geldiğinizde hangi yemeğe saldıracağınızı şaşırıyorsunuz.
Ya dışarıdan söylüyorsunuz ya da ölçüsüzce yiyorsunuz.
Oysa bunu önlemek o kadar kolay ki...
* Mesela evde çorba, sıcak yemek pişirdiniz...
Bir kısmını buzdolabı poşetlerine koyup buzluğa atın. Seyahatten geldiniz, evde yemek yok. Sıcak suyla çözüp tencereye aldığınız ve en kısık ateşte ısıttığınız bir kase taze çorbanız hazır...
* Mesela kasaptan kıyma aldınız...
Bunu köfte harcıyla bir güzel yoğurup avucunuzun yarısı kadar yassı anne köfteleri haline getirerek buzdolabı poşetine dizdiniz, buzluğa attınız...
Ne zaman isterseniz anında köfteniz önünüzde!
* Benzer şekilde, marine ettiğiniz dilim etleri de teker teker buzdolabı poşetine koyarak buzluğa yerleştirdiniz...
Eve geldiniz, yorgun ve açsınız, ızgaranız 10 dakikada hazır.
Bir de buzluğa tam tahıllı güzel bir ekmeği dilimleyip attınız mı, yanında bir dilim ekmek de benden hediye.
Böyle, altı ay saklarsınız.
* Vejetaryenseniz, aklınıza gelen ne kadar tahıl varsa, hepsini pişirip veya haşlayıp porsiyon porsiyon buzluğa koyabilirsiniz.
Benim favorim, besin değeri yüksek olduğu için kinoa; isterseniz 15 dakikada kolayca haşlarsınız, fazla haşladıysanız kalanı yine dondurursunuz, acıktığınız zaman buzluktan çıkararak iki dakikada çözülmesini bekler, istediğiniz gibi yersiniz.
İster salata ile karıştırarak ister peynirle... İşte size akşam menüsü.
* Alerjisi olmayanlar için süt ve süt ürünleri... Buzdolabında yoğurt, kefir, ayran bulunanın sırtı yere gelmez sevgili okurlar.
Çok acıktığınızda veya hemen yemek yiyemeyecek durumda olduğunuzda koca bir bardak kefir için, göreceksiniz ki sizden iyisi yok...
O deli açlık hissi ortadan kaybolur, yemeğe kadar idare edersiniz... Üstelik çok faydalı.
* Salata aldınız “Aman bunu kim yıkayacak şimdi” dediniz, günler geçti, salata çürüdü, gitti...
O aldığınız salatanın tümünü zaman kaybetmeden suya yatırın. İki saat sonra sudan alın, kurutun, salata tabaklarınıza paylaştırın veya bir buzdolabı poşetine tıkıştırın.
Üstlerine de bir miktar kağıt havlu yerleştirin, yaprakların pörsümesini engelleyeceksiniz böylece. Bu bir kerelik iş de sizi her gün “Aman kim salata hazırlayacak şimdi” derdinden kurtaracak. Üzerine malzemeleri doğradınız mı, bitti!

 

Bahane yok!

Haberin Devamı

Sağlıklı beslenme ve spor yapma direncine sahip siz muhterem Habitus okurlarından gelen bir diğer tepki ise, “Fakat Melik’aanım, sağlıklı beslenmek çok pahalı...”
Evet, sebze meyvelerin tadı tuzu yok, evet, yabancı tohum bizi mahvetti, evet her şeye tarım ilacı kullanılıyor, evet, organik denilen pek çok ürünün bile organikliğinden şüphe ediyoruz...
Fakat her konuyu olumsuz tarafından düşünürsek, eh, o zaman yaşamayalım bari.
Pazardan, manavdan alın sebzeleri, mümkünse organik semt pazarlarına gidin. Online sipariş verebileceğiniz çiftlikler var, tercihinizi onlardan yana kullanın... “Pahalı” diyoruz ama evde adamakıllı yemek olmadığında dışarıda yemeğe harcanan anlamsız parayı düşünecek olursanız, evde organik beslenmek hayli kârlı oluyor.
Tüm bunlara kulak verir, bir de hareket ederseniz, sizden güzeli yok.
Güzellik derken, akıl güzelliğinden bahsediyorum. Vücudunuza baktıkça, o da size bakıyor, daha iyi düşünebilen, rasyonel davranabilen, pırıl pırıl bir zihne sahip bir insana dönüşüyorsunuz.
Meseleye hep kilo vermek açısından yaklaşıyoruz ama iyi beslenmenin ve sporun insanın hayatına olan katkısı kilo problemlerinden çok daha fazla... Kulağa küpe olmasını dilerim...

 

 

Yazarın Tüm Yazıları