İsteyene her gün 14 Şubat

“Özel gün” dediğimiz nedir?

Haberin Devamı

Eğlenmek için bir sebep.
Kutlama yapmak için bir sebep.
Neşeli, güzel bir gün geçirmek için bir sebep.
O kadar işte, daha fazlası değil. Hediye çılgınlığına kapılmak ve mutluluğu göze sokacak abartılı paylaşımlarda bulunmak kadar, kutlayanlara tepki göstermek de tuhaf geliyor.
Yılbaşı, aile ve arkadaşlarla bir araya gelip iyi vakit geçirmek için bir fırsat.
Anneler Günü, Babalar Günü de bir çiçek kapıp ana-baba evinde güzel bir gün geçirmek için fırsat mesela.
Ha, bu fırsatı kendin de yaratabilirsin, illa bir güne ihtiyaç yok.
Sevgililer Günü de öyle bir gün işte. Sevdiceğin varsa git, öp. Canın hediye almak istiyorsa al, istemiyorsa alma... Sevdiceğin “önemli gün ve haftalar” insanı ise kalbini kırma, al bir hediye, sürpriz yap...
Ha yok, sevdicek ile birlikte “çok manasız bir gün” hissiyatındaysan, görmezden gel, kutlama... Bu kadar basit. Yanılıyor muyum?
Hoş, görmezden gelmek imkansız. Her yerde malını satmak için fırsat kollayan markaların reklamları, dev kırmızı kalpler, “aşkınızı falanca ile gösterin” sloganları... Bir adamın kadına olan aşkıyla tost makinesinin, nemlendirici kremin ne alakası var, bunu anlamak mümkün değil.
Özel günleri fırsat gören, alakasız da olsa ürününe kampanya yapan marka iticiliği diye bir şey var artık. Gerçi kampanya yapmayan yok, biri yapmasa yarışın dışında kalıyor, mecburen hepsi girişiyor Sevgililer Günü deliliğine, bir seçenekleri yok.
Bizim seçeneğimiz var oysa, gerekli gereksiz ne varsa “bunu almazsan öleceksin, ölmesen bile hediye almadığın için ilişkin sona erecek” hissiyatına kanmamak. Malum, tüketim kültürü “şunu almazsam öleceğim” paniği yaratıyor, artık bundan kaçamıyorsun. Harcadıkça, aldıkça alıyorsun. Olmayan paralarla; kredilerle, kredi kartlarıyla üstelik...
Alamıyorsan ona da çare bulundu şükür: Tüm yıl boyunca süren deli indirimler “bir daha bu fiyata nerede bulacağım” dedirtiyor, böylece durduk yere alışveriş yapmayan adamı bile içine çekiyor tüketim çılgınlığı.

Haberin Devamı

Özel günlerle ilgili bir diğer hassasiyet “Sevdiği yanında olmayan da var” meselesi...
Facebook duvarlarında bol öpücüklü kutlamalar, sevgi patlamalarıyla siz de çok karşılaşmışsınızdır.
Bir kişiye yönelik sevgi gösterisinin herkesin görebileceği bir yerde yapılması eskiden ayıp sayılırdı. Hani çocuklar “Baak benim oyuncağım, sende var mı?” derler ya, o hesap. Artık bu normalleşti tabii, Facebook’ta, Twitter’da ortalıkta sevgi patlaması yaşamak daha makbul adeta. Bu patlamalar özel günlerde daha çok oluyor elbette.
Fakat şöyle bir sakıncası var: Anneler Günü’nde, Babalar Günü’nde sevdiklerini kaybetmiş olanları düşünün. Veya Sevgililer Günü için konuşalım, eşini kaybetmiş olan dostlarınızı düşünün.
Sonra onların yerine kendinizi koyun.
Bir gün boyunca insanların birlikte göründükleri mutlu fotoğraflar eşliğinde büyük büyük sevgi sözcükleri okumak, görmek kalbinizi kırmaz mıydı?
Devir değişmiş olabilir ancak hâlâ en güzel kutlama, en güzel “sevgi patlaması”, en güzel armağan...
Başkalarına gösterilenler değil, iki kişi arasında yaşanan özel dakikalar.

Haberin Devamı

Velhasıl kelam, güzel bir Sevgililer Günü, güzel bir hafta sonu olsun herkese.



Yazarın Tüm Yazıları