Paylaş
Şoföre bir şeyler söylüyor, belli, sonra otobüse biniyor ve şoförün yüzüne tükürüyor.
Şoför basıyor kadına tokadı. Tokat yiyen kadın karşılık veriyor. Adam durmuyor elbette. Kendi başlattığı dayak seansını sürdürüyor. Minyon bir kadınla kocaman bir adamın fiziksel gücü bir mi? Elbette hayır.
Kadın karşılık verdikçe adam sertleşiyor. Sonunda iki tane okkalı yumruk çakıyor kadının yüzüne. Evet, doğru okudunuz, bu halk otobüsü şoförü, kadına iki tane sağlam yumruk atıyor.
Yumruğu yiyen kadın afallıyor ve otobüsten iniyor.
Bu olayı takip eden dakikalarda, otobüsten inen yolcuların şoförle münakaşa ettiğini görüyoruz.
Otobüste meydan dayağını hoş karşılamayacak insanlar var şüphesiz.
Bu görüntüler, halk otobüsünün güvenlik kamerasına kaydedildi, önceki gün ayağımıza kadar geldi. Hoş, bu görüntülerin ayağınıza kadar gelmesi için Türkiye’deki herhangi bir ayarsız sürücü ile tartışmanız yeterli.
O yüzden sokak serserisi gibi araç kullananları “Eyvallah, şimdi arıza çıkmasın” diye alttan alıyoruz. Kenara çekilip sakin sakin sürüyoruz ki slalomunu rahat rahat yapsın, defolsun yürüsün, bizden uzaklaşsın.
Altına cipini, özel aracını çekmişler bir yana, kurallara uyan sürücüler ne yazık ki en çok minibüs-dolmuş şoförlerinden, İETT ve halk otobüslerinden çekiyor.
Otobüs şoförleri araçların cüssesine güvenerek, sağ veya sol şeride geçerken “Nasılsa otobüsün büyüklüğünden ürker ve fren yapar” tekniğini kullanıyor.
Bundan ürken/ürkmeyen özel araç sürücüleri ile her defasında kazayla burun buruna geliyorlar.
Minibüs şoförleri zaten yolların kovboyları. Trafik kuralları onlar için değil. Üç saniyede 8 ihlal birden yapabilen bir minibüs şoförü, başka yerde dünya rekorları kitabına girebilecek özellikler taşırken, bizde gayet sıradan sayılıyor.
Minibüslerde de “Ben burnumu sokayım da geçemesin” anlayışı hakim. Yol verdiğinde vefat ediyor çünkü adam, bu adeta haysiyet meselesi onun için. Yol veren bir minibüs şoförü gördüğümde duygulanıp ağlayasım, boynuna sarılasım geliyor, size o kadarını söyleyeyim.
Kaldırımdan hızla giden ve sana “çekil” diye korna çalan motorlulara zaten artık diyecek bir şey yok. İlk zamanlar gördüğümde durdurup kaldırımdan indiriyordum, fakat şimdi küfür ve dayak yemeyi göze alamıyorum, orman kanunlarının bile geçerli olmadığı metropolde yaşayan muhterem Habitus okuru.
Tabii kaldırımdan giden bir motorlu gördüğümde hâlâ beynim yanmaya devam ediyor. Hadi ters yolların hepsi senin, sana da minibüsler gibi trafik kuralları işlemiyor, onu anladık ama yayaya ait kaldırımdan hızla giderken bir de yayadan sana yol vermesini istemek, son dakikada korna çalarak kaldırımda yürüyen insanları sağa sola kaçışan tavuklara döndürmek nedir Allah aşkına?
Bu konuya bir müdahaleniz olacak mı sayın trafik polisim?
Magandalara tepki: Trafikte medeniyet
Bu arada, eşeğe biner gibi araç kullananların, kadın yumruklayanların dışında da bir hayat söz konusu artık, buna sevinmek lazım. Ve trafikteki bu medeni davranışların insanlıktan çıkmış adamlara tepki olarak doğduğuna eminim.
Birbirinden özür dileyenler, yol verenler, yaya gördüğünde duranlar, sağa dönerken öncelikle karşıdan karşıya geçenleri bekleyenler...
Yumrukçu halk otobüsü şoförüyle, kanun manun dinlemeyen minibüs şoförüyle, kaldırımdan giden motorcuyla aynı kefeye koyulmak istemeyenler içindeki trafik canavarını öldürdü bile.
Siz de öldürün.
***
Son olarak; şiddet nasıl sıradanlaşmışsa artık, yumruk atmak için tereddüt bile etmeyen şehir eşkıyaları topluma hizmet vermemeli.
Vatandaşın aşırı tepkisine daha aşırı bir tepkiyle değil, yatıştırıcı bir anlayışla yaklaşabilen sorumlu insanlar istihdam edilmeli.
Trafik kurallarına en çok İETT ve halk otobüsü şoförleri uymalı, ancak ihlalin “kralını” onlar yapıyor.
Yumrukçu şoföre nasıl bir ceza verilecek, bu tip işlerde şiddete eğilimli çalışanlar nasıl ayıklanacak, ayıklanacak mı, merakla bekliyoruz.
Paylaş