Paylaş
Dünya üzerindeki şehirlerle ilgili öncelikli özellikleri sorduğunuzda, genellikle ya tarihi özelliklerinden, ya mutfağından ya da bugün dünya içinde sahip olduğu önemden bahsedilir, malum. “Nedir Gaziantep’i diğer şehirlerden ayıran özellik?” sorusunu Gaziantep için sorduğumda, rehberimiz hızlı bir cevap vermekten kaçınıyor...
Hani insan kendi yaşadığı şehrin iyi taraflarına odaklanarak sıradan özelliklerine yönelik körlük geliştirebilir ya...
Duraksamasının sebebinin önce bu olduğunu düşünüyorum, fakat Gaziantep’in medeniyetler tarihi, gastronomi kültürü ve şehircilik konusunda sahip olduğu yeri dinledikçe anlıyorum onu... Bu sorunun bir cevabı yok. İşte Gaziantep, bu yüzden özel bir şehir.
Bölgede, yanı başında bir insanlık dramı yaşanırken dahi ışıl ışıl parlayan, ileri görüşlü, şehrine âşık ve müthiş işler yapan insanlarla dolu, benzersiz bir yerde buldum kendimi.
Arkadaşlarıma “Gaziantep’e gidiyorum” dediğimde ilk aldığım tepki istisnasız “Güvenli mi orası?” idi. Şehri gezdikçe ve ruhunu anladıkça, bu güzel şehre yönelik haksız bir algı geliştirildiğini anlıyorum.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Şehrimizi doğru anlatmakta zorlanıyoruz.
Şehrimizle ilgili savaşın etkilerinin doğrudan yaşandığı, mahallelerine girilmediği gibi gerçekten uzak bir algı yaratıldığını görüyoruz ve bunun doğru olmadığını, bu güzel şehirde nasıl bir hayat yaşandığını sizler aracılığıyla anlatmak istiyoruz” diyor.
Hedef 1 milyon turist
İlk bakışta nedir Gaziantep?
Medeniyetin ilk doğduğu yerden, Mezopotamya’dan, toplulukların batıya açılış noktası... Tam da bu yüzden, doğudan bakıldığında batılı, batıdan bakıldığında doğulu görünen, bu özelliği yüzyıllardır değişmeyen bir şehir.
Roma, Bizans, Emevi, Abbasiler, Selçuklular, Memluklar, Osmanlı Medeniyeti, Türkiye Cumhuriyeti; topraklarında katman katman farklı kültürlerin, insanların, olayların izini taşıyan, benzersiz bir şehir.
İçinde tam beş antik kent barındırıyor. Ayrıca gastronomi dalında UNESCO tarafından “Yaratıcı Şehirler Ağı”na dahil edilmiş ve kendine has mutfağı tescillenmiş bir lezzet merkezi...
Vizyoner bir kadın belediye başkanı; Fatma Şahin ile, binyıllar öncesinin estetiğini ihya eden şehir çalışmaları ile, şehircilik uygulamaları ile diğerlerine örnek...
Burada geçirdiğim üç günü unutmam zor. Bu zaman diliminde neredeyse bir haftaya sığacak kadar yer gördük.
Zeugma Antik Kenti ve Müzesi, Türkiye’nin tek yapı ölçeğinde en büyük restorasyonu olan Gaziantep Kültür Merkezi, tarihi Bey Mahallesi, “Ömer Ersoy Kültür Merkezi” olarak değerlendirilen St. Bedros Kilisesi, Gaziantep Mutfak Sanatları Merkezi... Şehrin günlük devinimine İstanbul’dan gelip dahil olurken başka bir şehirle karşılaşmayı beklediğimi itiraf etmeliyim... Bir hayali var Şahin’in. Bu güzel şehre 1 milyon turist çekmek. Bu aydınlık şehri keşfetmeyi, Zeugma gibi bir medeniyet mirasını dünya gözüyle görmeyi ertelemeyin...
İzlenimlerimin gerisi yarına. Çok kısa bir süre sonra çıkacak Gaziantep ekimizde ise tarihi Bey Mahallesi’ni beraber keşfedeceğiz...
Paylaş