Bugün başka bir meseleden konuşuyor olacaktım ancak salı gecesi Saba Tümer’i izledikten sonra gazeteyi arayarak baskıyı durdurmalarını rica ettim.
Dedim ki, çok acayip bir adam konuşuyor programda, şu anda kendisini izleyemeyen kadın okuyucularımızı uyarmalıyız. Daha da önemlisi, erkek okuyucularımızı uyarmalıyız.
Hemen konuya gireyim. Konu, Çapkınlık Okulu, konuşmacı “çapkınlık öğretmeni” Ali Diri Kendisi bu işlerin “master”ıymış. “Ben bu işleri iyi bilirim” güveniyle dolup taşarak yanıtlıyordu Tümer’in sorularını. Tümer nezaketini elden bırakmadı ama ben bu arkadaşı rüyamda onun adına baba terliğiyle kovaladım.
Aklımda bir-iki soru var.
Diyelim ki bir çekingen erkek bu okula gitti. Ödevlerini yaptı, başarıyla okulu bitirdi. Başarılı olduğunu da sanıyorum bir kız arkadaş bulduğu zaman anlıyoruz. Buldu diyelim, kızcağız ilişkinin ilerleyen evrelerinde adamın çapkınlık okuluna gittiğini öğrenmeyecek mi? “Tüü senin kalıbına” deyip onu terk etmeyecek mi?
Ciddiyim, Johnny Depp gelse, “Ben Çapkınlık Okulu’na gittim” dese, aynen geri gönderirim.
Bu kadar karizma sarsıcı bir hareket olabilir mi?
Bu Çapkınlık Okulu, nam-ı diğer Sosyal Sanatlar Enstitüsü özetle “Kendine güven kazandırmak suretiyle kadınlara yaklaşmayı beceremeyen erkeğe ilişki kurmayı öğretmek” imiş. Birincisi, makul bir konuya parmak basıyorken niçin adı “Çapkınlık Okulu”. Sosyal Sanatlar Enstitüsü gibi bir “ne olduğunu bir anda açıklayamam ama sosyal, enstitü filan... Bunlar havalı kelimeler tabii” diye bağıran bir isim iyiymiş? “Çapkınlık Okulu” neden?
İkincisi, kadınlar, o dersleri veren Ali Diri gibi adamlardan kaçıyor yahu!? Kadınların kaçtığı bir profili temsil edebilecek adamdan ders almak?? İlişki kurmak aslında Çapkınlık Okulu’na gitmek için harcayacağın enerjiden daha kolay bir iş sevgili kadınları anlamadığını sanan Habitus okuru. Mesela, tavsiye mi lazım? Tut herhangi bir kız arkadaşının kolundan, “Kadınlar erkeklerden ne bekler” diye sor, tamamdır. Kadınların ne istediğini, kadınlara soracaksın arkadaşım.
Kaçılası erkekler
Evet, ben de öğretmen olmak istiyorum. Herkes birbirine bir şeyler öğretiyor ayol. Benim neyim eksik.
Öğreten adamlar: Ne biliyorsun da ne öğretiyorsun arkadaşım. Ben sana geçmiş deneyimlerini aktarmanı istedim mi. Ayrıca benim akıl yaşımın senden büyük olmadığı ne malum. İyi ki aramızda 5 yaş var ha, 10 yaş olsa demek ki kendini ak sakallı dede sanacaksın. Genellemeci kişilik: Böyle adamların aklında kadınlara ait olduğunu sandığı bir takım kalıplar oluyor. Gün içinde birden fazla “Tam kız davranışı ehe ehe” vs. gibi cümleler kullanan adamlardan kaçılası. Mesela kız arkadaşının otomobilinde bir tane ayakkabı gördü diyelim. “Tam kız arabası yaaaa”. O ayakkabının orada niçin bulunduğunu nereden biliyorsun a kısa pantolonlu?
Komik gibi ama değil adamlar: Bir türlü güldüremeyen ama birileri tarafından komik olduğuna inandırılmış adam kadar iticisi var mıdır? Bir de sen esprilere gülmedikçe nasıl oluyorsa enerjisi yükselir.
Kabalığının farkında olmayan kişilik: Bir de kendini centilmen sanmaz mı. Sandalyemi çekeceksin, kapımı açacaksın, sigara içiyorsam yakacaksın (burası mozaikli), yol vereceksin. Ben mi açacağım sana kapı. Ben mi vereceğim sana yol a ibiş. İstersen bir de reverans yapayım önünde.
Göz çapkını: Diyelim ki yanında kız arkadaşı olan bir erkek gördünüz. Dikmiş gözlerini size bakıyor. Dikmese de arada şöyle bir yokluyor. “Arkadaşım ne baktın?” demekten çekinmeyiniz.